Konuyla ilgili dün TEMA Vakfı Tokat İl Temsilciliğinde bir basın açıklaması düzenlendi. Toplantıda TEMA Vakfı Tokat İl Temsilcisi Oğuzhan Aydın, Yeşil Erbaa Çevre Platformu Bilim Masası Koordinatörlüğünden Uzman Melike Tepecik, Erbaa Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Arif Yılmaz Köksal, Erbaa Muhtarlar Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz ile konu hakkında bilimsel bir rapora imza atan TOGÜ’lü 5 kişiden Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümünden Doçent Dr. Hayriye Sibel Gülse Bal ile Doçent Dr. Esen Oruç hazır bulundu.
İsimler tek tek birer konuşma yaparak altın arama projesine neden karşı olduklarını anlattı. Toplantıda Avukatlarla bu sürecin hukuki boyutta nasıl takip edileceğine dair bilgi paylaşımı da yapıldı. CHP İl Başkanı Çağdaş Kurtgöz ile CHP Merkez İlçe Başkanı Ender Ergün, İYİ Parti İl Yönetiminden bazı isimler de toplantıya katılarak bilgi aldı. Ardından dilekçe ile kampanyaya destek sözü verdiler.
ŞİRKET,PROJE TANITIM DOSYASI YOLUNU TERCİH ETMİŞ
İlk konuşmayı TEMA Vakfı Tokat İl Temsilcisi Oğuzhan Aydın yaptı. Aydın, “Ülkemizde madencilik konusunda yatırımlar hız kazanmış, planlamaların Interdisipliner bir yaklaşımla ele alınmaması nedeni ile çeşitli sorunlar ortaya çıkmıştır. Ülkemizin yaşadığı bu sorunlar madencilik uygulamalarında kümülatif etkinin ve fayda-maliyet dengesinin gözetilmemesi ve hatta yalnızca fayda tarafından gözetilmesi ve özellikle metalik madencilik odağında doğaya ve sosyo-ekonomik yaşama kalıcı ve geri dönülmez zararlar veren siyanürlü liçleme yönteminin tercih edilmesi olarak öne çıkmaktadır. TEMA su ve toprak varlıkları üzerindeki geri döndürülemez etkisi nedeniyle metalik maden (altın-gümüş v,b) projelerini yakından takip etmekte, ekosistem üzerinde olumsuz etkisi olacağını düşündüğü projelere karşı çalışmalarını bilimsel ve hukuksal olarak yürütmekte, gerektiğinde kampanyalar düzenleyip farkındalık yaratarak konuyu kamuoyunun gündemine getirmektedir. Bu kapsamda TEMA Vakfı; İlimizde Erbaa ilçesinde Sakarat Dağları yöresinde yer alan Çerkezfındıcak Altın Madeni Projesi özelinde ilimizde her gün yenisi eklenen tüm metalik maden projelerini yakından takip etmektedir. 872 sayılı Çevre Kanununun 10. Maddesi; gerçekleştirmeyi planladığı faaliyet sonucunda bir çevre sorununa yol açabilecekse faaliyet sahibi tüm kurum, kuruluş ve işletmeleri, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu (ÇED) veya Proje Tanıtım Dosyası hazırlamakta zorunlu tutmuştur. Bu iki zorunluluktan birisi olan ÇED Raporu; gerçekleştirilmesi planlanan projenin çevreye olabilecek olumsuz yöndeki tüm etkilerinin ortaya konulduğu ve bu olumsuzlukların ya tamamen ortadan kaldırılması ya da çevreye en az zarar verecek düzeye indirilmesi için önlemlerin belirlendiği bir çalışma bütünüdür. Ayrıca ÇED Raporunda faaliyet için seçilen yer ve uygulanacak yöntem ve teknoloji de değerlendirilir. ÇED Raporu konu ile ilgili kurum ve ormancılığa, hayvancılığa, kültür ve turizme verebileceği tüm zararlar açısından detaylı olarak incelenerek ‘ÇED OLUMLU’ ya da ‘ÇED OLUMSUZ’ kararı verilir. Eğer ÇED Olumlu kararı çıkarsa faaliyet başlar, ÇED Olumsuz kararı çıkarsa faaliyet sonlandırılır.”
‘ÇED GEREKLİDİR’ RAPORU İÇİN DİLEKÇE KAMPANYASI BAŞLADI
Oğuzhan Aydın’ın konuşmasının devamı şöyle: “TEMA, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıklar' Koruma Vakfı Yine Çevre Kanunu 10. Madde'de belirtilen "Proje Tanıtım Dosyası" EK-2 listesi kapsamında yer alan Seçme Eleme Kriterine sahip projelerin yürüteceği faaliyeti aşamasında ÇED Raporu hazırlamasına gerek olup olmadığının belirlenmesi amacıyla hazırlanmaktadır. Hazırlanan bu rapora Çevre İl Müdürlüğü tarafından ya ÇED RAPORU GEREKLİDİR kararı verilerek faaliyet timi yönleri ve çevresel etkileri açısından ilgili komisyonun görüsüne sunulur, ya da ÇED gerekli değildir’denilerek faaliyetin bu haliyle başlamasına izin verilir. Erbaa İlçemiz Sakarat Dağı Çerkezfındıcak Köyü Altın Madeni Projesi için ilgili firma tarafından 11 Mart 2021 tarihinde Tokat Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne ‘maden arama sondajı’ için Proje Tanıtım Dosyası sunulmuştu, ilgili Proje Tanıtım Dosyası, TEMA Vakfı İl Temsilciliği tarafından detaylı şekilde incelenmiştir. 45 farklı noktada 320 metre derinliğe inilerek maden arama sondajı yapılacaktır. Bu 45 farklı nokta ülkesel düzeyde önemli tarımsal potansiyele sahip Erbaa ovasını hem içme suyu hem de Sulama suyu olarak besleyen Sakarat Dağı ekosistemi içerisinde yer almaktadır. Aynı zamanda sondaj noktaları Tokat'ın nadir orman varlığını ve endemik bitki türlerini de içinde barındırmaktadır. Arama faaliyetleri orman ekosisteminin parçalanmasına, su varlıklarının miktar ve kalite olarak olumsuz etkilenmesine neden olacaktır. Yine arama faaliyetlerinin tanıtım dosyasında yer aldığı şekliyle dere yatağında da yapılacak olması kaygılarımızı daha da arttırmaktadır. Projesinin kapasitesi ve etki gücü itibariyle EK-2 listesi kapsamında yer almasının, ÇED Gerekli Değildir kararı verilmesi için tek başına yeterli bir dayanak olmadığını düşünerek, Çevre il Müdürlüğüne: Projenin konumu, bölgenin doğal yapısı, su kaynakları üzerindeki etkisinin daha detaylı değerlendirilebilmesi adına "ÇED GEREKLİDİR" kararı verilmesi için dilekçelerimiz ile başvurduk. Ve bu konuda bir kampanya başlattık. Bu kampanyamızı da siz değerli basın mensupları aracılığı ile saygıdeğer halkımıza duyuruyoruz. Hep birlikte toprağa, suya, doğaya yani yaşama sahip çıkacağız.”
ERBAA ÇEVRE VE KÜLTÜR DERNEĞİ: 1 DERECE ARKEOLOJİK SİT ALANI VAR
Erbaa Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Arif Yılmaz Köksal: “Erbaa Çevre ve Kültür Derneği olarak Sakarat Dağı Boğalı Yaylasında Altın Madeni arama faaliyeti için işletme ruhsatı verilmesi ve neticesinde 11 Mart 2021 tarihinde ÇED Genel Müdürlüğü Duyurular sayfasında Tokat İl’i Erbaa ilçesi Çerkezfındıcak köyü Rn:2019000569 (Er: 3170411) numaralı sahada yapılması planlanan maden arama faaliyetine ilişkin yayınlanan ‘Proje Tanıtım Dosyası’ tarafımızca incelenmiş olup Tokat Valiliği Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü’ne ‘ÇED Gereklidir’ kararının verilmesi için dilekçelerimizi vermeye geldik. Bu manada kamuoyunu bilgilendirme gereği duyduk. Maden Arama faaliyeti sahası Taşova, Erbaa, Niksar VE Turhal ilçeleri ile Amasya ilinin bazı köylerinin içme suyu kaynaklarını karşılaması, Karadeniz bölgesinde ve Tokat ilimizde önemli bir tarımsal potansiyele sahip Erbaa Ovamızı besleyen su kaynaklarını karşılaması, Tokat il sınırları içerisinde önemli bir vere sahip olan Orman sahalarının olması ve bu orman sahası içerisinde Endemik bitki türlerinin olması,‘1. Derece Arkeolojik SİT Alanı’ olması, biyoçeşitlilik açısından en zengin sahalardan olması, Ezinepazar Fay Zonu ile Erbaa-Niksar Fay Zonuna 5-10 kilometre mesafede olması ile deprem riskini arttırması, Orman ağaçlarının kesilmesiyle Erezyon’a sebebiyet verecek olması, ilçemiz ve çevre ilçelerin ormancılık faaliyetleri ile geçimini sağlayan orman köylüleri ile tarım ve hayvancılık faaliyetleri ile geçimini sağlayan çiftçilerimizin olumsuz etkilenmesi yanında insan sağlığını da ciddi anlamda olumsuz yönde etkileyecek olması, toplumsal faydadan çok, toplumsal zararın oluşacağı açıktır. Bu nedenle Galata Altın İşletmeleri A. Ş.’nin ‘ÇED gerekli değildir’ talebi dikkate alınmadan bu projeden etkilenmesi muhtemel halkın görüşleri, Altın ve Bakır madeni işletmeciliğinin zararları hakkında bilimsel raporlar, sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınarak ‘ÇED Gereklidir’ kararının verilmesini bekliyoruz” diye konuştu.
YEŞİL ERBAA ÇEVRE PLATFORMU: CANLI TÜRLERİ VE SU TEHLİKEDE
Yeşil Erbaa Çevre Platformu Bilim Masası Koordinatörlüğünden Uzman Melike Tepecik ise “
Tokat il merkezinde yer alan Yeşilırmak havzası, ülkemizin önde gelen tarım havzalarından biridir. Sakarak Dağı’nı içine alan bu alan Tektonik hareketlerle oluşan Tokat’ın ve Yeşilırmak Havzası’nın merkezinde bir çatı ekosistemdir. Coğrafik merkezinde yer aldığı Taşova-Turhal-Tokat- Erbaa-Niksar ilçelirinun başta su temini olmak üzere ‘Temel ekosistem servisleri için ana tedarikçidir. Yeşilırmak havzası en büyük 6. havzamız konumundadır. Bölgenin florasında 916 tür, 6 takson tespit edilmiştir. 481 kuş türünün bulunduğu ülkemizde 323 Tür, kuş deltamızda gözlenmiştir. Yine ülkemizdeki 160 memeli türünün 78’i bu havzada yaşamaktadır. Boğalı ve Sakarat mevkileri ilçemizin su ihtiyacının yüzde 70’ini karşılayan bir alandır. Sondaj çalışmalarının yapılmak istendiği alan Çerkesfındıcak köyünün su kaynaklarını içerisinde barındırmaktadır. Burada açılacak sondajlarsu kaynaklarının yönünü nasıl etkileyecek hesaplanmalıdır” diye konuştu.
ERBAA MUHTARLAR DERNEĞİ: İNŞALLAH DURDURACAĞIZ
Erbaa Muhtarlar Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz, “Biz Erbaa’da yaşayan insanlar olarak, muhtarlar olarak bu altın arama olayına karşıyız. Erbaa siyasi partilerimiz, halkımız bu konuda fikir birliği içindeyiz. İnşallah yetkililerimizin birlik ve beraberliği içerisinde kamu oyu desteğinin de arkasında el ele vererek elimizden geleni yapacağız. İnşallah sesimizi duyarlar. Erbaamızın ekolojik dengesini, coğrafi yapısı hatta Erbaa nüfusumuzun içme suyunun yüzde 70’i o havzalardan geliyor. Biz buna tamamen karşıyız. Erbaa, tarım ve hayvancılıkta Karadeniz’in en güzel en verimli topraklarına sahip. İnşallah bu işi durduracağız, başarılı olacağız.”
TOGÜ’LÜ 5 HOCA RAPOR HAZIRLADI
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümünden Doçent Dr. Hayriye Sibel Gülse Bal ise “Biz üniversitede Ziraat Fakültesi’nde özellikle Ekrem Hocam var bu konuyla çok ilgili. 5 Hocamızla birlikte bir rapor hazırladık ve bu işin yapılamayacağının bilimsel sonuçlarını ortaya koyduk. Yani bilimsel olarak bakarsak ve tarım bilimi ve tarım ekonomisi açısından bakarsak; bir tarafta altın ekonomisi, bir tarafta tarım ekonomisi. Bu bölge için Sakarak Dağı tarım ekonomisiyle rekabet edemez bu yapılacak olan madenler. Çünkü 77 bin tane üreticiyi, çiftçiyi etkiliyor. Bunun dışında bu su kaynaklarından beslenen Karadeniz tarafı, iç Karadeniz tarafı her iki tarafa 7 tane ovayı ve bu ovalara bağlı şehirlerdeki bütün su kaynaklarını etkileyecek bir oluşum bu. Böyle olunca bölgeyi ve tarımı bitirme özelliği var. Dünyada ekosistem ekonomileri gündemde. Küresel ısınma söz konusu iken insanların gıda kaynakları üzerinde bu kadar baskı söz konusu iken bu kadar insanı hem ekonomik hem gıda açısından besleyen bir alanda böylesi bir tahribat oluşturmak gerçekten büyük sıkıntı. Bakanlar Kurulu Kararı ve Cumhurbaşkanlığı kararı ile bu Sakarak Dağı’ndan, buradaki kaynaklarla beslenen 7 tane ova zaten SİT Alanı konumunda. Yani SİT Alanına alınmış, Cumhurbaşkanlığı kararıyla belirlenmiş bir bölgede nasıl ÇED Raporu verilemez. Bir kere bu baştan yanlış. Biz burada yaşayan halkın bir parçası olarak bir protestomuz var. Bu karşı duruşun da bilimsel bir tabanı var” diye konuştu.
Doçent Dr. Hayriye Sibel Gülse Bal, konuyla ilgili bilimsel raporu üniversiteden Doçent Dr. Esen Oruç, Prof. Dr. İrfan Oğuz, Dr. Öğretim Üyesi Ekrem Buhan ile birlikte hazırladıkları bilgisini verdi.
HABER: Mihriban KOÇAKER
YORUMLAR