2025 yılı döviz piyasaları için adeta bir kur savaşları arenasına dönüşürken, euro ve dolar arasındaki rekabet zirveye tırmanıyor. Merkez bankalarının farklı hız ve yönde ilerleyen para politikaları, jeopolitik riskler ve siyasi belirsizlikler, döviz kurlarında görülmemiş dalgalanmalara neden oluyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) ekonomiyi canlandırmak için faiz indirimi silahını kullanırken, ABD Merkez Bankası (Fed) enflasyonla mücadelede temkinli davranarak faiz artırımlarına ara veriyor. Eski başkan Trump’ın yeniden siyaset sahnesine çıkması ve korumacı ticaret politikaları vaatleri, piyasalarda kumar etkisi yaratıyor. Tüm bu karmaşık gelişmeler, euro/dolar paritesini belirsiz bir geleceğe iterken, Türkiye ekonomisi için kur riskini artırıyor.
Kur Savaşları Kızışıyor: Fed ve ECB Farklı Cephelerde
Avrupa Merkez Bankası (ECB) yılın ilk para politikası toplantısında faizleri 25 baz puan indirerek kur savaşlarında ilk hamleyi yaptı. ECB’nin bu agresif faiz indirimi, euro bölgesinde deflasyon tehlikesini önleme ve ekonomik büyümeyi destekleme amacını taşıyor. Ancak bu hamle, euronun dolar karşısında değer kaybetmesine ve kur savaşlarını körüklemesine neden oldu. Buna karşılık, ABD Merkez Bankası (Fed), enflasyonla mücadelede kararlı olduğunu göstererek faiz artırımlarına ara verdi ancak henüz faiz indirimi sinyali vermedi. Fed’in bu temkinli duruşu, doların euro karşısında avantajını korumasına ve kur savaşlarında denge arayışına işaret ediyor. Merkez bankalarının bu farklı cephelerde yer alması, döviz piyasalarında kur savaşları riskini artırıyor.
Euro/Dolar Paritesi Belirsizlik Denizinde: Eşitlenme mi, Dalgalanma mı?
Merkez bankalarının kur savaşları ve piyasa belirsizlikleri euro/dolar paritesini adeta bir belirsizlik denizine sürükledi. Parite, 3 Şubat tarihinde 1,0211 seviyesine kadar gerileyerek dip noktasına ulaşırken, bugün saat 14.55 itibarıyla 1,0325 seviyesinde yön arayışına giriyor. Paritenin geleceği, merkez bankalarının atacağı adımlar, küresel ekonomik gelişmeler ve siyasi risklerin seyrine bağlı olarak belirsizliğini koruyor. Piyasa uzmanları, paritenin eşitlenme olasılığının arttığını ancak aşırı dalgalanmaların da yaşanabileceğini belirtiyorlar. Yurt içi piyasalarda dolar/TL 36 TL bandında, euro/TL 37,20 TL civarında dalgalanırken, euro ve dolar arasındaki kur farkı 1,2 TL seviyesinde dengelenmeye çalışıyor.
Türkiye Ekonomisi Kur Savaşlarında Strateji Arayışında
Euro/dolar paritesindeki belirsizlik ve kur savaşları riski, Türkiye ekonomisi için strateji arayışını gündeme getiriyor. TCMB’nin enflasyon raporunda yer alan sınırlı etki analizi, kur savaşlarının Türkiye ekonomisi üzerindeki olası etkilerini tam olarak yansıtmıyor olabilir. Ekonomistler, Türkiye’nin kur savaşlarına karşı daha kapsamlı ve proaktif bir strateji izlemesi gerektiğini vurguluyorlar. Dış ticaret politikaları, para politikası araçları ve yapısal reformlar gibi farklı alanlarda alınacak önlemlerle Türkiye ekonomisinin kur savaşlarından en az zararla çıkması hedeflenmeli.
Uzmanlardan Yol Haritası: Kur Riskini Yönetmek İçin Ne Yapmalı?
Piyasa uzmanları, Türkiye ekonomisinin kur riskini yönetmek için bir yol haritası çiziyorlar. Uzmanlara göre, Türkiye öncelikle dış ticaret dengesini iyileştirmeli, ihracatı artırarak döviz gelirlerini yükseltmeli. İthalatı azaltmak için yerli üretimi teşvik etmeli ve katma değerli ürünlere yönelmeli. Para politikasında ise enflasyonla mücadeleyi önceliklendirmeli, güvenilir ve istikrarlı bir para politikası uygulamalı. Yapısal reformlarla ekonominin rekabet gücünü artırmalı, yatırım ortamını iyileştirmeli ve dış yatırım çekmeli. Uzmanlar, Türkiye’nin bu yol haritasını izleyerek kur riskini yönetebileceğini ve ekonomik istikrarı sağlayabileceğini belirtiyorlar.