Medical Park Özel Tokat Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Sezai Kaya yetişkinlerde soğuk algınlığı ve griple ilgili açıklamalarda bulunarak: “Soğuk algınlığı normal yetişkin bir bireyde ciddi bir risk taşımaz. Ölümcül sonuçları yoktur. Ancak altta yatan sebepleri olarak, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, önemli kalp damar hastalıkları, ciddi akciğer hastalığı olan kişilerde ilerleyip ve üstüne bakteriyel enfeksiyonlarda varsa çok ciddi sonuçları olabilecek bazı sonuçlara yol açabilir” dedi.

“Kronik hastalıklar, soğuk algınlığı ve griple ilgili bilgilendirmelerde bulunan Kaya, hastalıkla ilgili şu bilgileri verdi: “Kronik hastalık . yavaş ilerleyen, 3 ay ve daha uzun süreli, birden fazla risk faktörünün neden olduğu, genellikle komplike bir seyir gösteren ve kişinin yaşam kalitesini etkileyen hastalıklardır. Bu hastalıklar tüm dünyada, gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin tümünde, ölüm nedenlerinin başında yer almaktadır. Sağlık harcamalarının büyük bir kısmı (%60-80) bu hastalıkların tedavisi için yapılmaktadır.

YETİŞKİNLERDE KRONİK HASTALIKLAR

Kanser. Kardiyovasküler hastalıklar. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı .Diabet vb.Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporlarına göre kronik hastalıklar dünyada tüm ölümlerin %60’ından (36 milyon kişi) sorumludur.

Kardiyovasküler ve diyabete bağlı ölümlerin %80’i, KOAH’a bağlı ölümlerin ise yaklaşık %90’ı düşük ve orta gelirli ülkelerde olmaktadır. Kronik hastalık yükü, tüm dünyaya paralel olarak ülkemizde de artmakta ve 22 milyon kişi kronik hastalıkların etkisi altında olup

tüm ölümlerin %71’inin kronik hastalıklar nedeniyle olduğu görülmektedir Türkiye’de erişkin toplumda:

Hipertansiyon 15 milyon kişi (oranı %30 )

Diyabet 4 milyon kişi ( sıklığı %13.7)

KOAH 3 milyon kişi

Koroner kalp hastalığı 2 milyon kişi olarak tesbit edilmiş.

YETİŞKİNLERDE SOĞUK ALGINLIĞI

Soğuk algınlığı en sık kış mevsiminde görülür. Bunun başlıca nedenleri arasında kötü havalandırılan ortamlarda daha çok zaman geçirilmesi, güneş ışınlarının daha az oluşu, daha çok toplu halde yaşanması, bu mevsimde stresin daha fazla olması ve burundaki koruyucu mukozanın soğuması ile virüslerin hızla çoğalması sayılabilir.

Soğuk algınlığı normal yetişkin bir bireyde ciddi bir risk taşımaz. Ölümcül sonuçları yoktur. Ancak altta yatan sebepleri olarak, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, önemli kalp damar hastalıkları, ciddi akciğer hastalığı olan kişilerde ilerleyip ve üstüne bakteriyel enfeksiyonlarda varsa çok ciddi sonuçları olabilecek bazı sonuçlara yol açabilir Soğuk algınlığının sebebi virüslerdir. Beş virüs ailesi içerisinde 200’den fazla virüs tipi soğuk algınlığına neden olmaktadır. Ayrıca soğuk algınlığı yapan virüslerin gerek sayıca fazlalığı gerekse virüslerin çoğalmaları esnasında antijenik yapı değiştirmeleri nedenleriyle kalıcı bağışıklık oluşmadığından insanlar kışın daha sık olmakla beraber yıllık ortalama 5-10 kez soğuk algınlığı geçirmektedir. Aynı sebeplerle soğuk algınlığına karşı aşı geliştirilmesi mümkün olmamaktadır.

Soğuk algınlığı; hapşırık, burun akıntısı, gözlerde yanma, boğaz ağrısı, öksürük, baş ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, kırgınlık, tat alamama gibi belirtilerle başlar.. Şikâyetler 3-4 gün içinde azalmaya başlar. Genellikle bir hafta içinde iyileşme olur. Fakat kulak iltihabı, sinüzit, farenjit, bronşit gibi komplikasyonlar gelişirse iyileşme gecikmektedir

Soğuk algınlığından korunmak için bazı öneriler:
Soğuk, vücut direncini azaltırken virüslerin çoğalarak hastalık yapmasına zemin hazırlar. Özellikle rüzgârda, cereyanda kalmak, teri üzerimizde soğutmak, soğuk su içmek, üşütmeye neden olmaktadır. Havanın güneşine aldanmadan kışlıkları giymeyi ihmal etmemeli, bedenimizi terletmeden sıcak tutmaya gayret etmeliyiz.
Dengeli ve düzenli beslenmeye özen göstererek vücut direncimizi artırmalıyız. Bol C vitamini (mandalina, portakal, kivi, kuşburnu vs.) almaya gayret etmeliyiz.
Kapalı ve kalabalık ortamlara mümkünse girmemeli, bu tür yerlerin havalandırması iyi yapılmalı, mecburiyet varsa kısa süreli durmalı, özellikle hapşıranlardan uzak durmalıyız.
Soğuk algınlığı mikropları, kontamine kapı kolu, telefon ahizesi vs. gibi yüzeylerde saatlerce canlılıklarını koruyarak durabilirler. Bu nedenle sık el yıkamaya özen göstermeli, ellerimizi özellikle hasta kişilerle tokalaşma dahil her türlü temastan sonra tekrar yıkamalıyız.
Soğuk algınlığına yakalananlar hastalıklarını evde dinlenerek geçirmeli, topluma çıktıklarında ise mutlaka maske kullanarak başkalarına hastalık bulaştırmaya karşı tedbir almalıdırlar.
Durumun kötüye gitmesi, şikâyetlerin artması veya uzaması, ateşin devam etmesi hallerinde muhakkak doktora başvurulmalıdır

YETİŞKİNLERDE GRİP

Gribin ınfluenza adı verilen bir virüs tarafından oluşturulan, ani olarak 39 derece üzerinde ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtilerle başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır. Gribin çok kolay bulaşan bir hastalık olup, "Başlıca bulaşma yolları, öksürük ve hapşırık ile etrafa saçılan damlacıkların hava yolu ile bulaşması, hasta kişiler ile direkt temas edilmesi ve hasta kişilerin ağız, burun akıntıları ile temas etmiş eşyalar ile bulaşmasıdır.gribin etkili bir tedavisi yoktur. Tedavisi, ortaya çıkan belirtilerin tedavisi şeklindedir. Ateşin düşürülmesi, burun akıntısının giderilmesi, halsizlik ve kırgınlığın giderilmesi için ağrı kesici ateş düşürücü ilaç kulanma şeklinde tedavi düzenlenir ve yatak istirahatı tavsiye edilir.. Doktora danışılmadan antibiyotik kullanılmamalıdır., Gripten korunmak için mevsim şartlarına uygun giyinilmesi gerektiğini, bol sulu gıdalar, taze meyve ve sebze tüketilmesi gerektiğini gripten korunmak için mevsim şartlarına uygun giyinilmesi, bol sulu gıdalar, taze meyve ve sebze tüketilmesi ve grip aşısı yapılması gerekir.

Grip aşısı inaktive ölü bir ası olup her yıl tek doz olarak uygu­lanır. . Virüs her sene kendini yenilediği için aşı içeriği her yıl değişmektedir ve bu yüzden her yıl tekrar aşılanmak gerekir. Her yıl Eylül-Ekim-Kasım aylarında tek doz şeklinde yapılmalıdır. Grip aşısından sonra kesin koruyuculuğun başlaması için en az 10-14 günlük bir süre gerekmektedir. Aşı ile koruyuculuk sağlıklı kişilerde yüzde 80′lere varmaktadır; yaş ilerledikçe koruyuculuk yüzde 50-60′lara inmekle birlikte hastalığın hafif geçirilmesi sağlan­maktadır. Yaşlılarda hastaneye yatışları yüzde 50-60, ölümleri yüzde 80 oranında azaltmaktadır.grip aşısı herkese yapılması önerilmekle birlikte: gribin yaşamsal risk oluşturduğu ve tıbbi açıdan mutlaka aşılanması gereken gruplar; 65 yaşından büyük kişiler, şeker hastaları, astım hastaları, kronik akciğer hastaları, kronik kalp ve damar sistemi hastaları, bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler, huzurevi, bakımevinde kalanlar,kronik böbrek hastaları diyaliz hastaları,kronik kan hastalıkları olanlar. v.b hastalardır.”



Editör: Haber Merkezi