13 Eylül Dünya Sepsis Günü’nde rakamlar gösteriyor ki; sepsis hala hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde önemli ve genellikle göz ardı edilen küresel bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor. 2012 Dünya Sepsis Bildirgesi'nden bu yana; hastalıkla ilgili farkındalığı artırma ve bakım kalitesini iyileştirme çabaları devam ediyor.

.
Türk Yoğun Bakım Derneği (TYBD) Başkanı Prof. Dr. Tuğhan Utku, Dünya Sepsis Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, bu ciddi hastalığın yanlış bir şekilde sadece bir enfeksiyon olarak değerlendirildiğine dikkat çekiyor. "Sepsis, enfeksiyona karşı düzensiz bir bağışıklık tepkisidir ve birçok organın iflasına yol açabilecek bir sendromdur," diyen Prof. Dr. Utku, sepsisin karmaşıklığını vurguluyor.

Sepsis: Dünya Genelinde Her 5 Ölümden Biri Bu Nedenden Kaynaklanıyor

Ocak 2020'de yayınlanan Küresel Hastalık Yükü Sepsis Raporu'na göre, sepsis yılda 49 milyon kişiyi etkiliyor ve 11 milyon ölüme neden oluyor. Prof. Dr. Tuğhan Utku, bu verilerin sepsisin kanser veya kalp hastalığından daha fazla ölümcül sonuç doğurduğunu belirterek, "Sepsisin çoğu toplum kaynaklıdır, ancak hastanelerdeki sepsis vakalarının ölüm oranları ve tedavi maliyetleri çok daha yüksektir" diyor.

Erken Tanı ve Etkin Tedavi Hayat Kurtarır

"Sepsisi yenmek için yıllardır bilimsel çalışmalar sürüyor, ancak hastalığın karmaşıklığı tedaviyi zorlaştırıyor," diyen Prof. Dr. Utku, sepsiste hayat kurtaran tek yaklaşımın erken tanı ve etkin tedavi olduğunu vurguluyor. Yeni 'Surviving Sepsis Campaign' uluslararası kılavuzlarında da önemli güncellemeler bulunmasına rağmen, gerçek bir oyun değiştirici tedavi henüz bulunabilmiş değil.

Birleşmiş Milletler'den Sepsis Çağrısı

Prof. Dr. Tuğhan Utku, Birleşmiş Milletler’in sepsisin önlenmesi, teşhisi ve tedavisi için üye devletlere ulusal eylem planları geliştirmeleri çağrısında bulunduğunu hatırlatıyor. "Yüksek gelirli ülkelerde bile sepsisle mücadelede ilerleme yavaş, çabalar hala yetersiz" diyen Utku, acil servislerde ve ambulans sistemlerinde erken tanı programlarının yaygınlaştırılması gerektiğini belirtiyor.

Antibiyotik Direnci: Sepsisi Daha Tehlikeli Hale Getiriyor

Prof. Dr. Utku, sepsisin tedavi edilmemesinin en önemli nedenlerinden birinin antibiyotik direnci olduğunu söylüyor. ABD Hastalık Kontrol ve Koruma Merkezleri (CDC) verilerine göre, antimikrobiyal direnç nedeniyle her 15 dakikada bir insan ölüyor. "Antibiyotik direnci, sağlık sistemimizin en büyük tehditlerinden biri haline gelmiştir," diyen Prof. Dr. Utku, bu sorunun özellikle yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar için ölümcül sonuçlar doğurduğunu belirtiyor. Antibiyotik direnci, sepsisin tedavisinde en büyük zorluklardan biridir. Özellikle "süper mikroplar" olarak bilinen ilaca dirençli mikroorganizmalar, tedavisi mümkün olmayan enfeksiyonlara yol açarak sepsis riskini artırmaktadır. Dünya genelinde her 15 dakikada bir kişi, antibiyotik direnci nedeniyle hayatını kaybediyor. 2050 yılında bu sayının yıllık 10 milyon ölüme çıkacağı öngörülüyor.

Yoğun Bakım Sonrası Hayatta Kalmak Yeterli Değil

Sepsis tedavi edildikten sonra bile hastaların yaşam kalitesinde ciddi düşüşler görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Tuğhan Utku, "Post-sepsis sendromu (PSS), sepsisten kurtulanların %50'sini etkiliyor. Fiziksel, psikolojik ve bilişsel sorunlar uzun süre devam edebiliyor" diye belirtiyor. Yoğun bakım sonrası hastaların takip edilmesi ve bu süreçte özel bakımın sağlanması gerektiğine dikkat çekiyor.

Sepsis: En Pahalı Sağlık Sorunlarından Biri

Sepsis hastalarının tedavi maliyetlerinin oldukça yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Tuğhan Utku, 2010-2022 yılları arasında yapılan bir çalışmanın verilerine göre, hasta başına ortalama hastane maliyetinin 1101 - 91.951 Euro arasında değiştiğini ifade ediyor. Sepsisin sadece bireyler üzerinde değil, sağlık sistemleri üzerinde de büyük bir ekonomik yük oluşturduğunu vurguluyor.

Hemoroid ve anal fissür hastalıklarını ihmal etmeyin Hemoroid ve anal fissür hastalıklarını ihmal etmeyin

"Sepsisi Önlemek İçin Hedeflerimiz Var"

Prof. Dr. Utku, sepsisin küresel yükünü azaltmak için uluslararası otoritelerce belirlenen hedefleri hatırlatarak, "Hijyen, temiz suya erişim, aşılama programları ve erken tanı sistemleri ile sepsisin yayılımını azaltmak mümkün" diyor.

Kaynak: Bülten