TBMM Genel Kurulu'nda Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmeleri devam ederken DEM Parti ile AK Parti arasında çıplak arama yapıldığı üzerinden tartışma yaşandı.
DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu “Bu kürsüden defalarca çıplak arama meselesini gündem ettik değerli arkadaşlar ve inkâr edildi; Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı defalarca inkâr etti bunu. En son ne oldu? Filistin'le ilgili bir kampanyada gençler İstanbul'da emniyette ve cezaevi girişinde çıplak aramaya uğradılar. Adalet Bakanlığı 3 görevliyi açığa aldı fakat Adalet Bakanı Yılmaz Tunç buraya gelip inkâr etti "Çıplak arama olmamıştır." dedi. O zaman, niye görevlileri açığa aldı? İçişleri Bakanına sorduk; kapı duvar, bir cevap yok ve olayı kapatmaya eğilimli bir hâldeler. Bakın, yine arkadaşlarımız da sabahtan beri söylüyorlar. Katledilen gazeteciler için protesto gösterisi düzenleyen gazeteciler de aynı akıbete uğradılar, hayâsız bir çıplak arama zulmüne uğradılar, hayâsızca” ifadelerini kullanınca tansiyon yükseldi.
Özlem Zengin Gergerlioğlu’na cevap verdi. Tartışma çıktı. Mecliste tansiyonu yükselten Tartışma esnasında ’Sapık’ Polemiği yaşandı. Mecliste ortalık karıştı.
İşte Meclis Tutanaklarına yansıyan o tartışmanın bir kısmı:
Özlem Zengin: Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; ben de Sayın Gergerlioğlu ne zaman "Özlem Zengin" diyecek diye merak ediyordum. Eğer mümkün olsa 6284'le başvuru yapacağım kendisiyle ilgili olarak çünkü kürsüde yaptığı her konuşmada muhakkak adımı zikrediyor. Bana daha evvel bu kürsüden ben yokken "yalancı" dedi, buradan bana "korkak" dedi.
Bu sözleri aynen size iade ediyorum, aynen.
Şimdi, önce konuya... Bir defa bu süremiz buna yetmez Başkanım, o yüzden bir girizgâh yapacağım, hakkımı mahfuz tutacağım, daha sonra bu konuya uzun bir cevap vereceğim.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, ben "Çıplak arama yok." derken... Biz Genel Kurulda ne yapıyoruz? Genel Kurulda bir konu üzerine konuşuyoruz. Yeni arkadaşlarımız var, bilmeyebilirler, bundan yıllar evvel, 2019 yılında Uşak'ta bir hadise yaşandı. Uşak'taki hadisede yeni bir FETÖ yapılanması vardı, bu FETÖ yapılanmasının iddiası, tutuklanan genç kadınlara tamamen soyularak -maalesef böyle söylemek durumundayım- yani mevzuata uygun olmadan... Elbette ben bir avukatım. Mevzuata uygun olarak, daha evvel adı "çıplak arama" olan, şimdi "tam arama" olarak belirtilen bir arama var. Biz bunun kaldırılmasıyla ilgili tartışacaksak tartışalım.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - "Yok." diyordunuz.
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) - Bir saniye...
Benim "Yok." dediğim şey, bir daha söylüyorum, bak buradan söylüyorum: O kadınlar hiçbir zaman üzerlerinde hiçbir şey kalmayacak şekilde aranmadılar. Hatta bu olay üzerine İçişleri...
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - İnkâr ediyordunuz. İnkâr ediyordunuz, şimdi sadede geldiniz, buyurun bakalım.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Ne zaman müdahale edeceksin Sayın Başkan?
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) - Yok, o gün ne söylüyorsam bugün de aynı şeyi...
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Üç yıl önce inkâr ediyordun Özlem Zengin, üç yıl önce inkâr ediyordun.
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) - Sayın Başkan, bana sataşmasın.
BAŞKAN - Sayın Gergerlioğlu, lütfen dinleyin.
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) - Kürsüde yaptığı her konuşmada hiç bir şey yapmıyorsa da konuşmasının sonunda "Özlem Zengin" diyen bir insan otuz saniye susmayı becermeli.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Zengin, lütfen tamamlayın.
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) - Benim söylediğim şey çok nettir: Uşak'ta bahsettiğiniz gibi bir arama asla olmamıştır. İçişleri Bakanlığı daha evvel, şu ankinden bir ay evvel Valilik yapan arkadaşımızın da içinde olduğu bir heyet tanzim etmiştir bu konuyla ilgili olarak. Bu heyet gitti, bir rapor hazırladı, bu raporun neticelerini kamuoyuyla paylaştı. Daha ötesini söyleyeyim: Ben bu hanımefendilerin, Baronun, Uşak Barosunun tayin ettiği, herhangi bir siyasi fikir vesaire olmadan tayin ettiği her iki avukatla da bizzat konuştum, bizzat. Kendi avukatları böyle bir şeyin zinhar olmadığını söyledi. Bir defa daha söylüyorum...
FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Şahidiz, şahit...
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Avukatlar çıplak aramayı net bir şekilde söylüyor.
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) - Hayır, yalan! Zinhar yalan!
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Avukatı arayayım görüştüreyim seni. Avukata iftira atma bari ya!
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) - Şimdi devam ediyorum.
Ben o zaman demiştim ki: "Onurlu bir insan böyle bir arama varsa bunun için bir yıl beklemez." İşte, aynı şekilde, biraz evvel bahsettiğiniz Filistin'le alakalı olaydan hemen sonra, bir gün sonra, bir gün sonra bu insanlar şikâyetlerini yaptı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Zengin, iki dakika veriyoruz, bir dakika da uzattık.
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) - Evet, önemli bir yer, Sayın Başkanım, bana 10 defa laf attı, kaç kere...
BAŞKAN - Ama şimdi usul... Sayın Başkan...
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Açıklığa kavuşsun Sayın Başkanım. Açıklığa kavuşsun biz de anlayalım.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Ama bir üçüncü dakika olmaz ki Sayın Başkan.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Niye olmasın?
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Bu konuyla alakasız bir açıklama yapıyor Başkanım, yeterli.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Açıklanmasından niye rahatsızlık duyuyorsunuz ya! Açıklıyor, sataştığınız konuyu açıklıyor.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sayın Başkan, kaçıncı dakika oldu?
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Mesele anlaşılmıştır, yeterli. Bu konuda bir sataşma da olmadı.
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) - Kaç kere...
BAŞKAN - Efendim, sataşma açık... Sayın Başkan, açıklıyorsunuz ama burada da bir kural var, ben size verdim sataşmadan.
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) - Başkanım bir saniye, kaç kere bunu yaptı! Her sefer bana...
BAŞKAN - Efendim, her defa... Ama toplu uygulama diye de bir şey yok Sayın Başkan, istirham ediyorum.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Kuralı çiğnemeyelim.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bir kere daha, yerinden bile sataşıyor.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Sayın Akbaşoğlu, siz konuyu bilmiyorsunuz bile, siz yeni geldiniz, lütfen.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Biliyorum, biliyorum. Bak, gördüm, dinledim, geldim.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Sataşma falan yok.
SALİHE AYDENİZ (Mardin) - Ama bir kürsü işgali var.
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) - Başkanım...
BAŞKAN - Sayın Başkan, ben uzattım bir dakika.
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) - Hayır, olmaz.
BAŞKAN - Teşekkür için açıyorum, lütfen teşekkür edin.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Dördüncü dakika Sayın Başkan.
ÖZLEM ZENGİN (Devamla) - Sayın Başkanım, sonuç, buradaki hakkımı mahfuz tutuyorum. Söylediğim her kelime o zaman da doğrudur, bugün de doğrudur, devamını sonra söyleyeceğim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Burada bir yalancı ve saplandığınız sapık varsa buradır.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sayın Başkan, kürsüden istiyorum.
BAŞKAN - ?Sayın Gergerlioğlu...
ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Kendisini bir sapık ilan ediyorum, psikolojik tedaviye ihtiyacı var.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sapık... Tövbe ya Rabb'im. Bakın, ne diyor! Kayıtlara geçti mi?
SALİHE AYDENİZ (Mardin) - Bu hakaret değil, değil mi!
ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Evet, aynen. Psikolojik tedaviye ihtiyacı var.
BAŞKAN - Sayın Gergerlioğlu, siz Genel Kurula hitap edin.
Buyurun.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Özlem Zengin bana yönelik sapık kelimesi sarf etti, kayıtlara geçirin lütfen, siz de duydunuz.
ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Evet. Hayır, kayıtlara gerek yok. Psikolojisi bozuk, ruh hastası, sapık bir adamsın.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Bakın, değerli arkadaşlar, böyle haksızlığı ortaya çıkınca ona buna hakaret eden bir insan, stenograflar kayda geçirsin.
ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Aynen öyle.