Tokat’ın tarih ve doğa kokan ilçesi Niksar, Kelkit Vadisi’nin bereketli topraklarında, Canik Dağları’nın eteklerinde bir hazine saklıyor: Bayraktepe Köyü. Niksar Ovası’na tepeden bakan bu masalsı köy, adeta bir tablonun içinden fırlamış gibi. Zümrüt yeşili ormanların kucakladığı, tarihle doğanın buluştuğu bu köy, hem göz kamaştırıyor hem de ruhu dinlendiriyor. İşte Bayraktepe’nin büyüleyici hikayesi ve bilinmeyen yönleriyle bir yolculuk.

Niksar Ovası’nın Seyir Terası

Bayraktepe, Niksar’a 21 kilometre, Tokat il merkezine ise 37 kilometre uzaklıkta, adını hak eden bir tepeye konuşlanmış. Köy, Niksar Ovası’nı panoramik bir açıdan seyretme imkanı sunuyor. Sabahın ilk ışıklarıyla ova, sislerin arasında bir inci gibi parıldarken, gün batımında altın sarısı tonlarla adeta bir masal sahnesine dönüşüyor. Köyün yüksek konumu, bu doğal güzelliği bir seyir terasına çeviriyor. Yerli halk, “Buradan ovayı izlemek, ruhu özgürleştiriyor,” diyor.

Zümrüt Ormanların Gölgesinde

Bayraktepe’nin arkasında uzanan geniş ormanlar, köyün büyüsüne büyü katıyor. Kayın, çam, gürgen ve ladin ağaçlarının oluşturduğu bu yeşil deniz, oksijen deposu olarak biliniyor. Niksar’ın ormanlarının %12’sini barındıran bu bölgede, sansar, tavşan, kurt, tilki ve hatta ayı gibi yaban hayvanlarına rastlamak mümkün. Kuş türleri arasında keklik ve bıldırcın, doğaseverlerin ilgisini çekiyor. Ormanlar, sadece doğal bir zenginlik değil, aynı zamanda yürüyüş ve kamp tutkunları için bir cennet. Yerel bir hikâyeye göre, bu ormanlarda kaybolanlar bile huzur bulmuş

Masalsı Bir Köyün Tarihi Dokusu

Bayraktepe, 1928 kayıtlarında “Fel” adıyla anılan, köklü bir geçmişe sahip. 20. yüzyıl başında Rum Ortodoks yerleşimi olan köy, 1924 mübadelesiyle Selanik’ten gelen Türk göçmenlere kucak açmış. Bugün Yunanistan göçmenlerinin torunları, bu topraklarda geleneksel yaşamı sürdürüyor. Köyün adı, mübadele sonrası Türk bayrağının dalgalandığı bu tepeye ithafen “Bayraktepe” olarak değiştirilmiş. 116 kişilik mütevazı nüfusuyla (2000 sayımı), köy, sakin ama güçlü bir kültürel mirası koruyor. Arnavut kökenli ailelerin de bulunduğu Bayraktepe, çok kültürlü bir mozaik sunuyor.

Geleneksel Yaşam ve Yöresel Lezzetler

Bayraktepe, modern dünyanın karmaşasından uzak, geleneksel köy hayatını yaşatıyor. Köyde tarım ve hayvancılık temel geçim kaynağı. Niksar Ovası’nın bereketli topraklarında yetişen buğday, arpa, mısır, nohut ve mercimek, köy sofralarının temelini oluşturuyor. Yöresel lezzetler arasında “Niksar cevizi” ve ev yapımı baklavalar öne çıkıyor. Köyün kadınları, el emeğiyle dokudukları kilim ve halılarla da geleneksel sanatı yaşatıyor. Her yıl düzenlenen köy panayırında, bu el sanatları ve yöresel ürünler ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.

Doğa ve Tarihle İç İçe

Bayraktepe, sadece doğal güzellikleriyle değil, tarihi dokusuyla da dikkat çekiyor. Niksar’ın Danişmendli Beyliği’ne başkentlik yaptığı dönemlerden kalan izler, köyün çevresinde hâlâ hissediliyor. Köyün yakınındaki Çamiçi Yaylası, Türkiye’nin en bol oksijen kaynaklarından biri olarak biliniyor. Yaylada bir sabah kahvaltısı yapmak ya da Ayvaz Suyu’ndan içmek, buraya gelenlerin unutamadığı anılar arasında. Ayrıca, köyün çevresindeki tarihi kaleler ve köprüler, tarih meraklılarını cezbediyor.

Masalsı Bir Kaçış Noktası

Bayraktepe, adeta bir masal diyarını andırıyor. Ormanların fısıltısı, ovanın dinginliği ve köyün sıcakkanlı insanlarıyla burası, şehir hayatından bunalanlar için bir sığınak. Köyde elektrik, yol ve içme suyu gibi temel altyapı mevcut, ancak teknolojiye teslim olmayan bir yaşam hakim. Köylüler, “Burada zaman yavaş akar, doğayla dost olursun,” diyor. Doğa turizmi ve köy yaşamını deneyimlemek isteyenler için Bayraktepe, keşfedilmeyi bekleyen bir mücevher.

4A 4B 4C Emeklisine 4.000 TL Ek İkramiye! Ödeme Takvimi Netleşti 4A 4B 4C Emeklisine 4.000 TL Ek İkramiye! Ödeme Takvimi Netleşti

Editör: Hami İşler