Altın fiyatlarındaki rekor yükseliş, köklü bir gelenek olan düğünlerde altın takma alışkanlığını sarsıyor. Düğün sahipleri, ziynet eşyası ya da takı almak yerine artık kuyumculardan “kiralık altın” hizmeti alarak bu geleneği sürdürmeye çalışıyor. Ancak bu yeni sistem, hem maddi yükü artırıyor hem de mahcup olmamak için çiftleri zorlu bir sınavla karşı karşıya bırakıyor.
Kuyumculardan Devrim Niteliğinde Çözüm: Altın Kiralama Sistemi
Tokat’ta ki bazı kuyumcular, altın fiyatlarının erişilmez seviyelere ulaşmasıyla düğün sahiplerine destek olmak için “altın kiralama” sistemini devreye aldı. Yüzük, set, kemer ve küpe gibi takılar, düğün boyunca kiralanıyor; törenin ardından ise altınlar kuyumcuya iade ediliyor. Bu sistem, altın alamayan çiftlerin geleneksel görkemli takı törenlerini sürdürmesine olanak tanıyor, ancak ek bir maliyet getiriyor.
“Artık Altına Güç Yetmiyor, Ama Gelenekten Vazgeçilmiyor”
Bir zamanlar gelinlerin takı törenlerinde adeta “yürüyen kuyumcu vitrini” gibi parladığını ve hatta takıların ağırlığından yürümekte zorlandığını hatırlatan kuyumcular, şimdi durumun tamamen değiştiğini vurguluyor. Altın fiyatlarındaki aşırı yükseliş, bu takılara sahip olmanın neredeyse imkânsız hale gelmesine neden olsa da, düğün sahipleri geleneklerinden ödün vermemek için kiralık altın yoluna gidiyor.
Mahcup Olmamak İçin Büyük Fedakârlık
Altın kiralama işlemi, genellikle karşılıklı güvene dayanıyor ve çiftler için ayrı bir masraf kapısı oluşturuyor. Yine de düğün sahipleri, çevrelerine mahcup olmamak ve geleneksel görkemden taviz vermemek adına bu masrafa katlanıyor. Kuyumcular, “3-4 adet yüzük, set, kemer, küpe birlikte kiralanıyor. Tek başına güzel görüntü vermiyor. Eş, dost, akraba görsün diye hepsini birlikte alıyorlar” diyerek sistemin detaylarını paylaşıyor. Ancak kuyumcular, altın kiralamaya sıcak bakmadıklarını ve kolay kolay kimseye altın vermediklerini de ekliyor.
