Güvenç Abdal, Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin dervişi olan ulu bir Türkmen erenidir. Hünkâr Hacı Bektaş Veli tarafından verilen diğer bir adı ise Er Güvenç Abdaldır. Ayrıca Kuzeyin Ereni olarak da adlandırılır. Güvenç Abdal Gümüşhane ili Kürtün ilçesi Taşlıca Köyü’ne yerleşip Güvenç Abdal Ocağını kurarak Karadeniz’e Alevi Bektaşi inancını yaymıştır. Bu ocak Karadenizin Türkleşmesinde rol oynayan en önemli ocaklardan birisidir.
Başta Çepni Türkmenleri olmak üzere Karadeniz’de bulunan Türkmen boylarının bağlı olduğu ocak Güvenç Abdal Ocağıdır. Evlatları daha sonra Alevi-Bektaşi yolunu yüzyıllar boyunca bu bölgede tüm baskılara rağmen sürdürmüşlerdir.
Alevilik Araştırma Dergisinde Çoşkun Kökel tarafından yapılan araştırmalara göre 13. yüzyıl Anadolu tarihi için son derece önemli bir dönemdir. 13. yüzyılda yaşanan sosyal, siyasal, askeri, iktisadi, kültürel ve inançsal gelişmeler Anadolu’nun sosyolojik-tarihsel profiline kalıcı izler bırakmıştır. Alevi-Bektaşi inancı, 13. yüzyılda Anadolu’da kendi dinamiklerini oluşturmuş ve temsil edilmeye başlamıştır.
Hacı Bektaş Veli 13. yüzyılda Horasan’dan Anadolu’ya geldi
13. yüzyılda Horasan coğrafyasından Anadolu’ya yönelen büyük kitlesel göç hareketleri bağlamında, Horasan tasavvuf geleneğine bağlı derviş toplulukları da Anadolu’ya gelmiş ve eren öğretisi adına Anadolu’da faaliyet göstermiştir. Hacı Bektaş Veli 13. yüzyılda Horasan’dan Anadolu’ya gelerek Hoca Ahmed Yesevi düşün-inanç geleneği adına önemli etkinlikler göstermiştir.
Hacı Bektaş Veli önderliğinde organize olan derviş toplulukları Sulucakara(h)öyük (bugünkü Hacıbektaş ilçesi)’de kurulu dergahta eğitim almış, yetişen dervişler Anadolu ve Balkanlar’ın farklı bölgelerine eren felsefesinin temsilcisi olarak gönderilmiştir.
Hacı Bektaş Veli Dergahı’na bağlı dervişler kendilerine faaliyet alanı olarak gösterilen bölgelerde köy, ocak ve tekke kurarak AleviBektaşi inancının kurumsallaşıp organize olmasını sağlamıştır. Güvenç Abdal da 13. yüzyılda yaşamış, Hacı Bektaş Veli tarafından eğitilmiş ve Kuzey Anadolu’ya, Karadeniz bölgesine Alevi-Bektaşi inancının temsilciliğini yapmak üzere görevlendirilmiştir.
Taşlıca Köyü; Çepni boyu mensubu Türkmenlere sosyal-dini önderlik
Güvenç Abdal, Gümüşhane-Kürtün-Harşit vadisine giderek Taşlıca köyünü kurmuştur. Diğer taraftan adıyla anılan inanç-dede ocağını da Taşlıca’da organize eden ve kuran Güvenç Abdal, bölgede önemli bir demografik güce sahip Çepni boyu mensubu Türkmenlere sosyal-dini önderlik yapmıştır.
Tarihi süreç içerisinde Güvenç Abdal Ocağı’nın mensubu dede ve talip toplulukları başta Karadeniz bölgesi olmak üzere İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Marmara bölgelerinin farklı yörelerine dağılmış ve ocağın etkinlik sahası doğuda Kars-Sarıkamış, batıda Kocaeli Kandıra’ya kadar ulaşmıştır.
Tokat, Niksar, Almus, Başçiftlik, Turhal, Zile
Tokat bölgesi de Güvenç Abdal ocaklılarının dede ve talip olarak mensuplarının yerleşik olduğu bir bölgedir. Tokat’ın Niksar, Almus, Başçiftlik, Turhal ve Zile ilçelerine bağlı yerleşim birimlerinde Güvenç Abdal ocaklıları yaşamaktadır.
Kürtünlüler
Anadolu’daki tarihi yurtları Gümüşhane-Kürtün sebebiyle Tokat yöresinde Kürtünlüler olarak anılan ocaklılar, geleneksel-tarihsel Aleviliği temsil eden önemli bir topluluktur. Tokat yöresindeki etkinlikleri 19. yüzyıldan itibaren başlayan Kürtünlüler topluluğu, konar-göçer bir yaşam biçimine sahip olmaları sebebiyle başlangıçta kışlak alanı olarak değerlendirdikleri Tokat bölgesine devamındaki süreçte iskan olmuştur.
19. yüzyılda bölgeye yerleşen Kürtünlüler topluluğu onlarca köyde varlığını günümüze kadar devam ettirmiştir. Kürtünlüler topluluğunun Tokat bölgesine iskanı, Tokat bölgesinde kurulan Kürtünlü köyleri, Kürtünlü topluluğunun sahip olduğu Alevi-Bektaşi inanç profili, mevcut topluluğun diğer bölgelerde yerleşik Kürtünlüler ile irtibatları, devam eden dede ve talip diyaloğu, Kürtünlüler’in Tokat bölgesindeki diğer Alevi topluluklarla ilişkileri, devam etmektedir.
Anadolu’da inanç-dede ocaklarının organize oluşunun merkezinde Hacı Bektaş Veli;
Anadolu’da Alevi inancı ocak adı verilen tarihi inanç merkezleri aracılığı ile organize olmuş ve kurumsallaşmıştır. Özellikle 13. yüzyıldan itibaren Anadolu’da Alevi inanç-dede ocakları oluşmaya başlamıştır. Anadolu’da inanç-dede ocaklarının organize oluşunun merkezinde Hacı Bektaş Veli ve dergahı yer almaktadır.
Nitekim adıyla anılan velâyetnamede Hacı Bektaş Veli, Rum ülkesi olarak anılan Anadolu topraklarına tasavvuf düşüncesini, eren öğretisini yaymak ve örgütlemek üzere gönderilmiştir. Diğer taraftan sözlü bilgilere göre; 13. yüzyıldan önce Hacı Bektaş Veli’nin Anadolu’ya intikali öncesinde de Anadolu’da dede, baba ve sultan sıfatlarıyla anılan dervişler yaşamıştır. Bazı inanç-dede ocakları Anadolu’daki varlıklarını Hacı Bektaş Veli öncesi döneme götürmektedir. Anadolu ve Balkanlar’da yerleşik Alevi Bektaşi toplulukların çoğunluğunun Hacı Bektaş Veli’yi Alevi-Bektaşi inancının tarihi karizmatik önderi kabul ettiği tarihsel toplumsal-inançsal bir gerçektir. Nitekim Hacı Bektaş Veli, Alevi-Bektaşi kitlelerce, farklı ocak ve süreklere bağlı gruplarca; pir, ser çeşme ve hünkar gibi sıfatlarla anılarak yüceltilmiş ve erenler yolunun asli önderi kabul edilmiştir.
Bu bağlamda Anadolu’da ve Balkanlar’da etkinlik kurmuş birçok ocak, sürek ve topluluk ait oldukları inanç merkezinin teşekkülünün merkezine Hacı Bektaş Veli’yi almıştır.
Bu Alevi inanç-dede ocaklılarının, süreklilerinin aktardığı sözlü bilgilere göre ocak ve süreklerin organize oluşu Hacı Bektaş Veli’nin Horasan’dan Anadolu’ya gelerek Sulucakara(h)öyük’te dergah kurmasının paralelinde gerçekleşmiştir. Hacı Bektaş Veli, eren öğretisinin Anadolu’da ve paralel olarak Balkanlar’da örgütlenmesinde yola kurumsal bir biçim vermiş, dergah-derviş-ocak-tekke yapılanışını sistematize etmiştir.
Bu vesile ile Hacı Bektaş Veli’nin hem kendisinden önce Anadolu’da faaliyet gösteren dervişleri düşünsel açıdan etkilediği hem de kurduğu dergahta yetiştirdiği halifelerini öğreti adına farklı bölgelere görevlendirdiği tarihsel inançsal argümanlar bağlamında analiz edilmelidir.
Güvenç Abdal ocaklısı Alevilere Kürtünlü tabiri Tokat-Niksar, Almus ve Başçiftlik bölgelerinde de kullanılmaktadır. Anılan ilçelere bağlı onlarca köyde Güvenç Abdal ocaklısı Alevi yaşamakta olup farklı ocaklara mensup Aleviler, Güvenç Abdal ocaklısı Alevileri Kürtünlü olarak anmaktadır.
Kürtünlü tabiri Ordu ve Tokat’ta Güvenç Abdal ocaklısı Aleviler için kullanılan bir yerel tabirdir. Ordu’dan farklı olarak Tokat’ta Sünnilerce değil farklı ocaklara bağlı Alevilerce kullanılmaktadır. Tokat yöresinde, Kürtünlü ifadesi Gümüşhane Kürtün kökenli olup Tokat-Niksar, Almus ve Başçiftlik ilçelerinin köylerine yerleşmiş Güvenç Abdal Ocağı’na bağlı Alevileri tanımlamaktadır.
Tokat’ın Zile ilçesine bağlı Belpınar köyünde de Güvenç Abdal ocaklısı dede ve talip toplulukları yerleşiktir. Fakat bu kol Niksar, Almus ve Başçiftlik ilçelerinde yerleşik kol tarafından bilinmemekte ve Kürtünlü olarak anılmamaktadır.
Tokat’ın Niksar, Almus ve Başçiftlik ilçelerinin köylerinde, yerleşik Kürtünlülerde Ordu yöresindeki Kürtünlülerden farklı olarak inançsal-kültürel açıdan ikili bir temsiliyet mevcuttur. Aktarılan sözlü bilgilere göre geçmişte Alevi inancına mensup olup Güvenç Abdal Ocağı’na bağlı olan Babaköy ve Yeşilkaya (Eynesür) köylerinin tamamı, Ayvalı köyü ile eski adı Kızıldere olan Ataköy belde nüfusunun büyük bir kısmı sünnileşmiştir.
Günümüzde bu yerleşim birimlerindeki topluluklar çoğunlukla Sünni inancını kabul etmektedir. Buna karşılık Sünni inançlı bu gruplar köken olarak Kürtünlü olduklarını kabul etmekte, çevre toplum tarafından da Kürtünlü olarak anılmaktadır.
Niksar, Almus ve Başçiftlik ilçelerinde Alevi topluluklarca Kürtünlü olarak tanınan Güvenç Abdal ocaklıları ise Tokat bölgesinde yerleşik diğer Alevi topluluklara karşı benzeri ifadeler kullanmaktadır. Tokat bölgesinde yerleşik Kürtünlülerin inançsal ve kültürel irtibat halinde olduğu en önemli grubu Zeynel Abidin Ocağı talibi olan ve Kürtünlüler tarafından Kürt tabiri ile anılan Alevi topluluk oluşturmaktadır.
Niksar, Almus ve Başçiftlik’in Kürtünlü olarak anılan köylerinin çoğunda Güvenç Abdal ocaklıları, Kürt olarak andıkları Zeynel Abidin ocaklıları ile beraber yaşamaktadır.39 Diğer taraftan Kürtünlüler Tokat’ta yerleşik diğer Alevi inanç-dede ocaklarına bağlı Alevi topluluğu, ekinci namıyla anmaktadır.40 Ekinci tabiri Kürtünlülere göre Tokat yöresine daha erken tarihte iskan olmuş, yerleşik hayata geçmiş ve çoğunlukla tarım merkezli ekonomiye sahip olan Alevi toplulukları ifade etmektedir.
Niksar, Almus ve Başçiftlik ilçelerinde Kürtünlülerin yerleşik olduğu yerleşim birimleri şunlardır:
a. Niksar İlçesi
1. Güzelyayla köyü (Eski adı Abdaltamı, bir kısmı Kürtünlü)
2. Mutluca köyü (Eski adı Kazalapa, bir kısmı Kürtünlü)
3. Pelitlik köyü (Bir kısmı Kürtünlü )
4. Ayvalı köyü (Kökeni Kürtünlü)
5. Korulu köyü (Eski adı Leis, bir kısmı Kürtünlü)
6. Çayköy köyü (Bir kısmı Kürtünlü)
7. Yolkonak beldesi (Bir kısmı Kürtünlü)
8. Yeşilkaya köyü (Eski adı Eynesür, kökeni Kürtünlü)
9. Terzioğlu köyü (Bir kısmı Kürtünlü)
10. Haydarbey köyü (Bir kısmı Kürtünlü)
11. Boğazbaşı köyü (Eski adı Dönekse, bir kısmı Kürtünlü) 12. Geyikgölü köyü (Tamamı Kürtünlü)
b. Almus
1. Ataköy beldesi (Eski adı Kızıldere, tamamı Kürtünlü)
2. Babaköy köyü (Kökeni Kürtünlü)
3. Kızılelma köyü (Bir kısmı Kürtünlü)
4. Sağırlar köyü (Tamamı Kürtünlü)
c. Başçiftlik İlçesi
1. Yeşilçam köyü (Eski adı Kırlıgeriş, bir kısmı Kürtünlü)
Kürtünlü olarak anılan Güvenç Abdal ocaklısı Alevilerin Tokat-Niksar bölgesindeki varlıkları 19. yüzyıldan itibaren oluşmaya başlamıştır.
Tokat’taki Kürtünlüler yazın kuzeydeki Ordu, Giresun ve Gümüşhane’nin yüksek yaylalarına göçen, kışın ova ve alçak yükseklikteki Niksar bölgesine geçen bir topluluktur. Konar-göçer bir yaşam tarzına sahip Tokatlı Kürtünlüler 19. yüzyılda yaylak-kışlak sistemine bağlı olarak hayvancılığa dayalı bir ekonomi-üretim biçimine sahiptir.
Niksar’da kışladıkları bölge bugün de Kürtünlü köylerinin yoğunlaştığı Çayköy çevresidir. Tarihi kayıtlarda Kürtünlü kışlakçıların Çayköy arazisinde kışladığı görülmektedir. Çayköy kayıtlarda “karye-i Kürd ma’a Çay” şeklinde geçmektedir.