Türkiye’nin savunma sanayiinde tarihi bir eşik daha aşıldı.
2030 yılında Türkiye Savunma Sanayi yatırımlarında dünyada ilk 5”te olacak.
Ve dünya ekonomileri arasında hedef il 5.
Nasıl olacak derseniz örneğini gururla dün yaşadık.
Jakarta’daki Indo Defence 2025 Fuarı’nda, Endonezya ile 48 adet KAAN beşinci nesil savaş uçağının alımı için 10 milyar doların üzerinde bir anlaşma imzalandı.
Bu, sadece Türkiye’nin değil, küresel savunma pazarının da dikkatle izlediği bir anlaşma oldu.
10 yıllık bir projeyi kapsayan bu anlaşma, KAAN’ın uluslararası arenada ne denli iddialı bir oyuncu haline geldiğini gösterdi.
KAAN, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) öncülüğünde geliştirilen, beşinci nesil savaş uçakları arasında yerini alan bir teknoloji harikası.
Stealth özellikleri, gelişmiş sensör sistemleri ve yüksek manevra kabiliyetiyle, modern hava muharebesinin gereksinimlerini fazlasıyla karşılıyor.
Endonezya’nın bu uçağa olan ilgisi, yalnızca bir ticari anlaşmanın ötesine geçiyor; bu, Türkiye’nin savunma sanayiindeki mühendislik kapasitesine ve güvenilirliğine duyulan inancın bir göstergesi.
Bu anlaşma, Türkiye için ekonomik ve stratejik fırsatlarla dolu. 10 milyar doları aşan büyüklüğüyle, bu ihracat Türkiye’nin savunma sanayii tarihindeki en büyük tek kalem anlaşması. Dahası, proje kapsamında Endonezya’nın yerel üretim kapasitesinin devreye girmesi ve teknoloji transferi sağlanması, iki ülke arasında uzun vadeli bir iş birliğinin temellerini atıyor. Bu, sadece uçak satışı değil, aynı zamanda bilgi ve teknoloji paylaşımıyla dost bir ülkenin savunma kapasitesini güçlendirme anlamına geliyor.
Endonezya’nın KAAN’ı tercih etmesi, jeopolitik açıdan da önemli mesaj verdi. Asya-Pasifik bölgesinde artan güvenlik ihtiyaçları ve bölgesel güç dengeleri, modern savaş uçaklarına olan talebi artırıyor. Endonezya, KAAN’la hem hava kuvvetlerini modernize ediyor hem de Türkiye ile stratejik bir ortaklık kurarak bölgesel etkisini pekiştiriyor. Türkiye ise bu anlaşmayla, NATO üyesi bir ülke olarak sadece Batı’yla değil, Asya’yla da köprüler kurabileceğini gösteriyor.
Bu başarı, Türkiye’nin savunma sanayiindeki kararlılığının bir meyvesi. Yıllar önce “kendi uçağımızı yapacağız” denildiğinde, bu hedef birçokları için uzak bir hayaldi. Bugün ise KAAN, gökyüzünde süzülerek ve uluslararası pazarlarda kendine yer edinerek bu hayali gerçeğe dönüştürdü. Endonezya anlaşması, bu yolda atılan en büyük adımlardan biri.
KAAN’ın başka hangi ülkelere ulaşacağını, Türkiye’nin savunma sanayiinde daha neler başaracağına inanıyorum.
Türkiye, KAAN’la sadece uçak üretmedi; Türk milletin özgüvenini, mühendislik kapasitesini ve küresel bir vizyonu göklere taşıdı.
Bu anlaşma, hepimiz için gurur vesilesi.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere bu gururu bize yaşatanlardan Allah razı olsun.
Vesselam