Tokat Valisi Dr. Ozan Balcı, Diyanet Tokat projesi kapsamında din görevlileriyle buluştuğu toplantıda çarpıcı sözler söyledi. Gündemin yoğunluğuna karışmasın diye o sözleri köşeme taşımak istedim. Balcı, “Özellikle görev yaptığım yerlerde dikkat ettiğim şeylerden bazıları din görevlilerimiz, müezzinlerimiz çok güzel işler üretiyor. Bu yüzden din görevlilerimizi, Kur’an kursu hocalarımızı, müezzinlerimizi insan olarak önemsiyorum. Onlar aşkla, şevkle, azimle çalıştıkları zaman insanımız ve devletimiz için çok güzel değerler ortaya çıkartacaklardır.” diye başladığı o konuşmada bakın neler söyledi:

‘CAMİLER, DERDİ DERT EDİNEN MERKEZLERDİR’

“Sizlere vereceğimiz destek memleketimize ve milletimize vereceğimiz desteği gösterir. İnsanlarımızın imarına, ihyasına, yeni şeyler öğrenmesine yapacağımız katkıdır. Bu yüzden size vereceğimiz desteği bu sebeple de çok önemsiyorum. Tokat üzerine yapılan toplantılarda 2023 dedik ve insanlarımız için memleketimiz her alanda ilerlerken, gelişirken Anadolu tabiriyle ‘omuz vermek gerekir’ dedik. Diyanet’e de çok büyük görev düşüyor. Sadece namaz kıldıran hocalarımız, kuran okutan hocalarımız üzerine düşen görevi layıkıyla yapmalıdır. Özellikle ifade ediyorum ki yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da mesulüz.

Sizler bu memleketin insanlarsınız bu yüzden bu memlekete vicdani bir sorumluluğunuz var. Aynı zamanda da Allah katında da bir sorumluluk icap eder. Allah’a şükür elimiz ayağımız tutuyor, bizim yapabileceğimiz çok hizmetler var. Bu ülkeye katabileceğimiz çok fazla değerler var. Bizlerin önce bunu dert etmesi lazım, çünkü derdi dert edinen adamlar bunları çözebilir. Bizim yapabileceğimiz çok fazla şey var ifade ettiğim gibi ülkemiz büyürken, gelişirken, tarımda, sanayide, ekonomide emin adımlarla ilerlerken omuz vermemiz lazım.

(…) Diyanet mensuplarının da bilgi ve birikimini kullanması lazım. Tokat’ta, müftü beyin öncülüğünde ekip arkadaşları ile birlikte çok güzel projeler geliştirildi ve benimle paylaşıldı. Yapılan çalışmaları da önemsiyorum. Camileri sadece ibadet merkezi olarak görmüyoruz, derdi dert edinen aslında bir dert merkezi. Peygamber efendimizin 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir' diye ifade ettiği gibi bizlerin de bu felsefe ile görev yaptığımız yerlerde aç susuz, garip guraba, fakir fukara, biçare kimsesiz yani kısacası yardıma muhtaç insanlar olsun istemiyorum. Ben bunun sorumluluğunu vali olarak alıyorum ve Diyanet Tokat projesi müftü beyle birlikte bağlantılı tüm ilçelerde böyle insanlara ulaşmayı, devletimizin imkânlarını onlara yardım etmek için kullanmayı çok önemsiyorum.

“ÖDÜL, İŞİN YAPILMASIDIR, BİZLER DE BUNU HOCALARIMIZDAN ÖĞRENDİK…”

(…) Toplumun temeli olan aile kavramına baktığımızda müftü bey bunu geliştirmiş ve Aile Okulu projesini bana sundu. Toplumun temeli olan ailede başlanmalı eğitime bizler de ailelerden başlayacağız. Burada da diyanet işleri Teşkilatı’nın çok büyük görev düşüyor. Aile okulu projesi çok güzel bir proje. Aynı bizim eğitimler çerçevesinde, kadını, erkeği, çocuğu yani toplumun temeline çok daha kolay ulaşabiliriz. Bu yıl 20.000 aileye ulaşmamız hedefini ortaya çıkardık. Bu proje değerler üzerine yapılacak bir projedir. Diyanet işleri teşkilatımız bu projeyi önemseyerek hayata geçirecektir.Kan Bağışı ve Organ Bağışı hayati önem taşıyor. Bu konuda insanlar biraz çekingen davranabiliyor. Kan bağışı ve organ bağışı hayati önem taşıyan projelerdir. Bizim insanlarımız bu tür düşüncelere duyarsız kalmayacaktır.

Kur’an kurslarında ders alan her çocuk yaşıtlarıyla beraber kurs almalı. Bunu özellikle rica ediyorum, bu işi yaş gruplarına göre yapın.

Toplumumuzun sağlıklı, ahlaklı, inançlı dini bilgiye sahip olması çok önemli. İnsanlarımıza bunu esaslı bir şekilde öğretmeniz gibi büyük bir sorumluluğunuz var. Allah sizlere güzel işler yaptırmayı nasip etmekle en güzel ödülleri almışsınız. Kısacası ödül, işin yapılması. Bizlerde bunu hocalarımızdan öğrendik. Allah daha çok iş yapmak için bizlere fırsat versin. Yılmadan, yılgınlık göstermeden çalışmaya devam edelim.”

Vali Balcı’nın yukarıdaki ifadeleri oldukça önemli ve değerlidir.

Bu sözlere şapka çıkarıyor, altına da imza atıyoruz…