Yakın tarihte asrın felaketini yaşadık acılarını milletçe sarmaya çalışıyoruz. Devletimiz elinden geleni şüphesiz yapıyor ve yapmaya da devam ediyor.

Millet olarak kenetlenmiş ve hep beraber karınca kararınca yardıma odaklanmış durumdayız. Bu konuda herkes imkanlar ölçüsünde ben de varım diyor. Deprem mahallîndeki insanların birçoğu yerlerini yurtlarını değiştirdi. Örneğin Malatya'daki nüfusun çok önemli bir bölümünün ilden ayrıldığı söyleniyor. Bu insanlar yurdumuzun muhtelif yerlerine göç etmişler.

Bu yerlere kendi imkanları ile gittiler ya da gittikleri yerlerdeki akraba eş ve dostların yardımıyla yeni mekanlarına ulaşıp, burada hayata tutunarak yeniden yaşamaya çalışıyorlar. Her ne kadar bedenleri yeni gittikleri yerde bulunsa da, akılları ve ruhları memleketlerinde, oradaki olaylarda ve orada yaşananlarla meşgul her oturup kalktıklarında memleketleri ağızlarında düşmüyor, sohbetlerinin temel konusu her zaman deprem oluyor.

Depremi yaşamış insanların psikolojileri alt üst olmuş durumda. Bunların gözleri oturdukları odalarda asılı olan lamba ve avizelerde acaba bunlar sallanıyor mu? Deprem oluyor mu diye. Daima pür dikkat etrafı inceliyorlar. Bu insanların belli ki psikolojik desteğe ihtiyaçları var ve almalıdırlar. İşte bu depremzedelerden bazıları da Tokat’ımıza geldi ilçelerimize geldiler ve burada misafir ediliyorlar ya da ev tuttular kendi imkanlarıyla yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar.

Depremzede yakınlarımızda Tokat'ta bulunuyor ve bu yakınlarımızı yerleştirdiğimizden bugüne kadar geçen süreçte Tokat’lının gerek davranışı gerekse düşünce ve yaklaşımı her türlü takdirin üzerindedir. Mahallede tuttuğumuz evde akrabalarımıza mahalleli adeta sahip çıkmış evlerine her türlü yiyecek giyecek desteği ve samimi yaklaşım verilmiş ve verilmeye de devam ediliyor.

Bu noktada üzüm yaprağından tutun da yumurtadan çıkın. Komşuları evlerinde ne varsa ikram etmeye çalışıyor giysi mi dersiniz yiyecek mi dersiniz adeta yok yok. Tokat’tan onlarca yardım kamyonları yollandı, bu toprağın vefalı insanı elinde gelenin fazlasını bile yapmaya çalışıyor. Yardım kamyonun tekerinin patlaması bile durduramamıştır on beşlinin torununu. Siz ne güzel insansınız siz ne vefalı insanlarsınız sizin Malatya’mız tabiriyle Allah’ınıza gurban. Sadece bu fedakarlığı mahalleli mi yapıyor tabi ki hayır.

Tokat’ımızda başta sayın Valimiz olmak üzere belediye başkanlarımız, kurum il müdürlerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız canla başla her türlü yardımı yapma gayretinde oldular; Halen bu mahalde özveri ile görevlerini sonuna kadar sürdürüyorlar ve azimlede sürdürmeye hiç şüphesiz devam edeceklerdir. Depremzade oğlum Malatya’da seyar kurulan fırında ekmek almak için gittiğin Pazar belediyesinin olduğunu görünce baba adeta sahiplendim göğsüm kabardı demesi Tokat’ımızın başarısıdır. Yine pişirilen ekmeklerin Malatya’ya ulaştırılmasını Tokat’lı yapmıştır. Bu manada defterdarlık olarak çok fazla mevcudumuz olmamasına rağmen bir kamyon yardım malzemesini öz kaynaklarımızla tedarik edip deprem mahalline ulaştırmayı başardık. Bu kamyonun yüklenmesi sırasında ki maliyecilerinin heyecanın tarifi inanın imkansız . Yine birçok maliye çalışanı gönüllü olarak bu mahalle yardım için gitti bu personelin hiçbiri görevlendirme organizasyon sonucu gitmediler kendiliğinden kendi imkanlarıyla araçlarıyla deprem mahalline ulaşıp yardım götürdüklerine şahit olduk ne mutlu onlara.

Deprem mahalline belli oranda memur görevlendirilmesi için gelen talimat üzerine personel seçiminde hiçbir zorlukla karşılaşmadan herkes gitmek istedi. Bu da bizim insanımızın Tokat’lının ne derece duyarlı olduğunun başka bir göstergesi. Öte yandan Defterdarımız deprem mahalline bizzat giderek orada çalışan personelimizin motivasyonunu sağladığı. Hazırlanan yardımda, özellikle ihtiyaç duyulan soba tedarikinden olağanüstü gayret gösterdi ve sürekli orayla diyalog halinde de olarak bu yardım ortamını canlı tutmaya çalıştı. Ne mutlu bizlere. Böyle bir kurumun böyle bir kuruluşun ferdi olmaktan ne kadar gurur duysak azdır kendi adıma hep bunu hissettim ve hissetmeye de devam edeceğim ömrümün sonuna kadar.

Tokat’lının yardımseverliğine sadece bu örnek yeter. Geçen günlerde yine depremzede olarak gelen ve rahatsızlığı nedeniyle ayağına ayakkabıyı giyemeyen yakınımızın Tokat'ta sokakta gezerken bir vatandaşın durdurarak, kendisini ayakkabı almak istemesi, onun da rahatsızlığı nedeniyle ayakkabı giymediğini söylemesi üzerine; Tekrardan ısrarla size yardım etmek istiyorum, ne olur bir şey yapayım, teklifi üzerine akrabamızın duygulanarak, gel o zaman beraber çay içelim, sohbet edelim demesi ve birlikte çay ocağına oturup çay içmeleri buna en güzel örnek teşkil ediyor. Bu anıyı gözü buğulanarak anlatan depremzede akrabamın yaşadığı bu duygu yüklü anısını ömür boyu unutmayacağını ve her yerde ve her ortamda Tokat anısını Tokat’ın büyüklüğünü anlatacağını ve asla unutmayacağını ifade etti.

İşte bunun gibi Tokat'ın yardımsever insanlarının yardıma bugün muhtaç olan depremzedelere açmış oldukları kucakları inanın o insanlar ve yörenin bir ferdi ve depremzadesi olarak şahsım tarafından asla unutulmayacaktır. Tokat’ın tarihine altın harfler ile yeniden yazılacak nesilden nesille de anlatılacaktır. Tokat'ın ve Tokatlının bu süreçte sergilemiş oldukları tavır ve yardımsever davranışları her şeyin üzerindedir. Tokat büyük bir kent olmamakla beraber burada yaşayanların yüreği büyüktür. Çünkü burası on beşlilerin yurdudur. Üzerinde yaşayanlarda Şanı büyük Gaziosmanpaşa’nın ve on beşlilerin torunudur. Varsın Tokat büyük kent olmasın ne fark eder biz hep beraber Allah’ın izniyle zaten büyüğüz. Buda bize yeter, nokta.