Erzincan merkezine bağlı pitoresk Girlevik köyünde, 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen Mahalli İdareler Genel Seçimleri, adeta bir demokrasi şölenine sahne oldu. Köy okulunun dönüştürüldüğü sandık alanında, köyün geleceğini belirleyecek bir karar için 12 seçmen bir araya geldi. Ancak bu seçim, beklenmedik bir sonuca ev sahipliği yaptı ve muhtarlık makamı için yarışan iki kadın adayın kaderini kura belirledi.
Köyün muhtarlık seçiminde, iki kadın aday Edanur Akbaş ve Rukiye Tutan, köylülerin eşit desteğini arkalarına aldı. Toplam 12 oyun kullanıldığı bu küçük ancak önemli seçimde, her iki aday da 6'şar oy alarak eşitliği bozamadı. Bu durum, yönetmelik gereği nadir görülen bir sonraki adıma geçilmesini gerektirdi: kura çekimi.
Sandık başkanının sorumluluğunda ve tarafsız bir kişi tarafından gerçekleştirilen kura çekimi, köyün kaderini belirleyecekti. Her iki adayın da isimleri, eşit şans sağlanması amacıyla aynı boyut ve tip kağıtlara yazılarak bir kavanoza yerleştirildi. Köy meydanında toplanan tüm köylülerin gözü önünde yapılan çekilişte, Edanur Akbaş'ın adı çıktı ve Girlevik köyünün yeni muhtarı olarak belirlendi.
Bu olay, sadece Girlevik köyü için değil, Türkiye'deki yerel yönetimler tarihinde de dikkat çekici bir an olarak kaydedildi. Eşit oy alınması ve ardından kura çekimiyle muhtarın belirlenmesi, demokrasinin işleyişi açısından önemli bir örnek teşkil etti. Ayrıca, iki kadın adayın yarıştığı bu seçim, kadınların yerel yönetimlerdeki rolünün önemini ve toplumdaki eşit temsil hakkını bir kez daha vurguladı.
Edanur Akbaş ve Rukiye Tutan'ın bu rekabeti, komşuluk ilişkileri ve toplumsal dayanışma açısından da örnek bir davranış sergiledi. Seçim sonrasında her iki aday da köyün menfaatleri doğrultusunda birlikte çalışma sözü verdi. Bu birliktelik, köyün geleceği adına umut verici bir gelişme olarak değerlendirildi.
Girlevik köyünde yaşananlar, demokrasinin en temel prensiplerinden biri olan halk iradesinin sandıkta tecelli ettiğini ve bazen kaderin bir kura ile belirlenebileceğini gösterdi. Bu olay, demokrasiye olan inancı pekiştiren ve yerel yönetimlerde şeffaflık, adalet ve eşitlik ilkelerinin önemini hatırlatan bir an olarak tarihe geçti.
