Erguvan ağacı, birçok kültürün geleneksel tıbbında ve modern tıpta da önemli bir yere sahip. Şamanların erguvanı bazı hastalıkların tedavisinde kullanmışlardır.

Tarih boyunca geleneksel Çin tıbbında erguvan ağacının kabuğu antiseptik olarak kullanılıyor.

Capital Naturalist by Alonso Abugattas isimli İngilizce yayımlanan bir blog da erguvanın ABD'li Kızılderili yerliler tarafından günlük hayatta birçok işlevde kullanıldığına yer veriliyor.

Kiyovalar, ilk tomurcuklarını ilkbaharın kesin işareti olarak görmekteydiler. Karakışı kovup uzaklaştırmak için erguvanların çiçeklenmiş dallarını çadırlarının kapısına asmaları boşuna değildir.

Alabama kabilelerinin bu ağacın köklerinden soğuk sıkım yöntemiyle elde ettikleri bir özü ateş düşürücü olarak kullanıyor.

Delaware ve Oklahoma yerlilerinin ise bu çiçeği hem ateş düşürücü olarak hem de kusmayı sağlayan pürgatif bir ilaç olarak kullandığı belirtiliyor. ABD Tarım Bakanlığı Doğal Kaynakları Koruma Servisi'nin internet sitesinde Amerikalı yerlilerin ayrıca erguvan ağacı kabuğunu boğmaca tedavisinde de kullandığı kaydediliyor.

Erguvan aynı zamanda damarları büzücü ve kanamayı durdurucu bir özelliğe sahiptir. Ateş düşürme, dizanteri ve ishal tedavisinde kullanılıyor. Boğmaca ve tıkanıklık da dahil olmak üzere erguvanın göğüsten kaynaklanan şikayetlere iyi geldiği biliniyor.

Bütün bunların yanında erguvanın ayrıca kanser tedavisinde kullanımına dair araştırmalar da rastlıyoruz.

Johnny Amer, Nidal Jaradat, Suhaib Hattab, Sara Al-Hihi, Ra'eda Juma'aa'nın yazdığı ve European Journal of Integrative Medecine Dergisi'nde (Avrupa İntagratif Tıp Dergisi) yayımlanan bilimsel bir makaleye göre erguvan göğüs kanserindeki DNA hücre döngüsünü, antimikrobiyal ve antioksidan özelliği sayesinde engelliyor.

Yakılmış ağacının külü vücutta kıl çıkmayan bir yere sürülürse, kıl bitirir, ellere yakılırsa kınadan daha güzel parlak düşermiş.

BU KADAR ÇOK ŞİFA KAYNAĞI OLAN ERGUVANIN ŞERBETİ NASIL YAPILIR, RECEP İNCECİK'TEN ÖĞRENELİM

Erguvan şerbeti çok bilinen ve her zaman ulaşılabilen bir şerbet değildir. Bunu aceleye getirmemek lazım. En az bir hafta bir zaman gerekiyor. Önce güzelce toplayıp sereceksin. Sonra erguvanı güzelce yıkayacaksın. Sonra onu güzelce ezeceksin. Ondan sonra şekerin içinde duracak şeker rengini verecek. Ara ara tahta kaşıkla ezerek karıştırmak lazım. Zahmetli bir iş ama sonunda nefis bir şerbet çıkıyor ortaya.

Erguvanın kendi rayası yeterli içine şeker dışında başka bir baharat ilave etmeye gerek yok, ama biraz daha ekşi olsun isterseniz limon da ilave edebilirsiniz.