Kene Tehlikesi Kapıda! Uzmanlardan Hayati Uyarılar
Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte doğa yürüyüşleri ve kırsal alanlardaki faaliyetler artarken, keneler yeniden gündeme geldi. Uzmanlar, kene ısırıklarının özellikle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) gibi ölümcül hastalıklara yol açabileceği konusunda vatandaşları uyarıyor.
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Veteriner ve zoonotik hastalıklar uzmanı Prof. Dr. Adem Keskin, kenelerin taşıdığı hastalıklar ve bu hastalıklardan korunma yolları hakkında bilimsel veriler ışığında açıklamalarda bulundu.
Keneler Hangi Hastalıkları Taşıyor?
Keneler, hayvanlardan insanlara bulaşan çeşitli tehlikeli mikroorganizmaların taşıyıcısı konumunda. Prof. Dr. Keskin, bu küçük canlıların başta Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) olmak üzere, Lyme hastalığı, Tularemi, Ehrlichiosis ve Babesiosis gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtiyor.
“KKKA gibi hastalıklar bazen grip gibi başlasa da kısa sürede hayati tehlike oluşturabilecek boyutlara ulaşabiliyor,” diyen Prof. Dr. Keskin, özellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşanların büyük risk altında olduğunu vurguluyor.
Kene Isırığından Korunmak İçin Ne Yapmalı?
Prof. Dr. Adem Keskin’in önerileriyle, kene ısırıklarından korunmak için şu önlemler mutlaka alınmalı:
Açık arazide uzun kollu, açık renkli kıyafetler giyin.
Paçaları çorap içine alın, şapka ve eldiven kullanın.
Doğa gezileri sonrası vücut ve kıyafetler detaylıca kontrol edilmeli.
Kenelere karşı etkili böcek kovucu spreyler kullanılabilir.
Kene Teması Durumunda Ne Yapmalı?
Kene vücuda tutunmuşsa, asla çıplak elle çıkarılmamalı. Prof. Dr. Keskin, bu durumda hemen sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini belirtiyor. Yanlış çıkarma işlemleri, kenenin kusmasına ve hastalık bulaştırma riskinin artmasına neden olabiliyor.
“Kenenin çıkarılması basit bir işlem gibi görünse de yanlış uygulamalar ölümcül sonuçlara yol açabilir,” diyen Prof. Dr. Keskin, vatandaşların bu konuda eğitilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Kene Tehlikesi Sadece Kırsalda Değil
Sanılanın aksine, kene vakaları sadece köylerde ya da ormanlık alanlarda görülmüyor. Şehir merkezlerinde bulunan park ve bahçeler de risk taşıyabiliyor. Bu nedenle, çocuk parkları ve yeşil alanların düzenli olarak ilaçlanması ve kontrol edilmesi gerekiyor.