Yılbaşı sofralarının vazgeçilmez lezzeti hindi, aslında adıyla bir tezatlık taşıyor. Adı, kökeniyle ilgili yaygın bir yanlış anlamayı gizliyor. Bilimsel adıyla Meleagris gallopavo, bu görkemli kümes hayvanının anavatanı Kuzey Amerika'dır, Hindistan değil! Peki, neden isminde bu coğrafi yanılgı var ve farklı dillerde benzer kafa karışıklıkları nasıl ortaya çıktı?


Hindinin Gerçek Kökeni: Kuzey Amerika'nın Yerli Kuşu

Hindiler, binlerce yıldır Kuzey Amerika kıtasına özgü bir kuş türüydü. Özellikle günümüz Meksika'sının güney bölgelerinde yaşayan Aztekler ve Mayalar gibi yerli medeniyetler, milattan önceki dönemlerden itibaren hindiyi evcilleştirmiş, onu hem önemli bir protein kaynağı hem de tüy ve kemiklerinden faydalandıkları değerli bir hayvan olarak görmüşlerdir. Hindinin tüyleri giysilerde ve törensel nesnelerde kullanılırken, eti de özel günlerde tüketiliyordu.

Avrupalılar, Amerika kıtasını keşfettikten sonra bu yeni kıtanın bitki örtüsü ve hayvanlarıyla tanıştılar. 16. yüzyılın başlarında, İspanyol kaşifler Meksika'dan Avrupa'ya dönerken yanlarında evcilleştirilmiş hindileri de getirdiler. Bu egzotik kuş, kısa sürede Avrupa'da popülerleşti ve yayıldı.


Neden "Hindi" ve Neden "Turkey"? İsimlendirme Yanılgısının Perde Arkası

Hindinin anavatanı Kuzey Amerika olmasına rağmen farklı dillerdeki isimleri, tarihsel ve coğrafi yanılgılardan kaynaklanıyor:

Tokat'a Kaçış Başladı Çantasını Kapan Otobüse Atlayıp Geliyor Tokat'a Kaçış Başladı Çantasını Kapan Otobüse Atlayıp Geliyor
  • Türkçede "Hindi": Bu isimlendirme, Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşfettiğinde burayı Hindistan zannetmesinden kaynaklanıyor. Yeni keşfedilen topraklardan gelen her şeyin "Hindistan'dan geldiği" düşüncesi yaygınlaşınca, bu yeni kuşa da "Hindistan'a ait" anlamında "hindi" denilmiştir. Fransızcadaki "dinde" (poulet d'Inde - Hint tavuğu) gibi benzer isimlendirmeler de aynı yanılgının bir sonucudur.

  • İngilizcede "Turkey": İngilizcede hindiye "turkey" denmesinin sebebi ise, bu kuşların o dönemde Osmanlı İmparatorluğu (Turkey) üzerinden Avrupa'ya ulaştırılması veya Türk tüccarlar aracılığıyla yayılmasıdır. Avrupalılar, Meksika'dan gelen hindileri, daha önce Türkler vasıtasıyla Afrika'dan getirdikleri Beç tavuklarına benzeterek "Türk horozu" (Turkey Cock) adını vermişlerdir. Zamanla bu ifade kısaltılarak "Turkey" olarak kalmıştır. Yani, İngilizler bu kuşu coğrafi olarak "Türkiye üzerinden gelen" olarak algılamışlardır.

Bu ilginç isimlendirmeler, hindinin sadece bir hayvan değil, aynı zamanda küresel ticaretin, coğrafi keşiflerin ve kültürel yanlış anlaşılmaların da bir simgesi olduğunu gösteriyor.

Kaynak: haber merkezi