Ülkemizin tarım ülkesi olması nedeniyle gururla övünürüz. Çünkü tarım ülkesi ürettiği ile üzerindekini besleme kabiliyetine sahip olmak demek anlamına gelir. Öyleyse bu durum yeri geldiğinde kimseye el açmadan geçinebiliriz demektir. Bu çok önemli stratejik bir kazançtır hiç şüphesiz.

Tarım ülkesi olarak ekilebilen araziler ve sulanabilen arazilere sahip olmak elbette ki büyük bir avantajdır. Birçok ülkeden bu bakımdan şanslı sayılırız. Mevla bizlere bu cennet vatanı bahşetmiştir. Tarım ülkesi olarak ekip, biçip, üretip, tüketip, satmak en büyük hedefimizdir. Öyle de olmalıdır, köylerimizde ki arazilerimizin ekilip biçilmesinden güzel daha ne olabilir?

Ülkemizin dört bir yanında çok değişik ürünler yetiştirilmesine imkân veren iklim şartları ve coğrafi imkânlara sahibiz. Ülkemizin Kuzey Bölgesi’nde Karadeniz sahillerinde fındık, çay yetiştirilirken güneyinde, narenciye, sebze meyve ve endüstriyel ürünler yetiştiriliyor. Batısında Ege Bölgemizde incir zeytin ön plana çıkarken İç Anadolu’da buğday ve tahıl ekimi yapılıyor. Yine Doğu Anadolu’da hayvancılık, Malatya dünya kayısı başkenti olarak kayısı üretimini yapıp dünyaya pazarlıyor ve ciddi miktarda döviz girdisi ülkemize sağlıyor.

Tabi ülkemizin değişik yörelerinde hemen hemen her türlü sebze ve meyve yetiştiriciliği de yapılabiliyor. Seracılık ile dünyaya taze sebze ve meyve pazarlaması yapılması başlı başına bir gelir kapısı. Tokat’ta ise son zamanlarda çiçek yetiştiriciliği başlı başına bir sektör oldu. Özellikle Erbaa ilçemiz bu konuda epey yol katletti diyebiliriz.

Bütün bunlar güzel ve yerinde gelişmeler, tarım arazilerimizin mutlak suretle değerlendirilmesi asla boş bırakılmaması gerekmektedir. Ayrıca miras paylaşımına kurban edilmesi de mutlak suretle önlenmelidir. Miras yoluyla arazi parçalanarak kayda değer bir miktarın altına düşürülüp atıl bırakılmasına meydan verilmemelidir. Köylerde arazi için özel düzenlemeler olsa da bu konuda birey olarak da bizler de duyarlı olarak yerinde bir davranış sergilememiz geleceğimiz açısından ülkemizin tarımı açısından önemli ve yerinde bir karar olacaktır.

Unutmayalım ki yakın gelecekte tarımsal üretim sanayi üretiminden öncelikli ve aranır olacaktır. Bu günden o günler için tedbir almak başta yetkililer olmak üzere hepimizin boynunun borcudur.