Hüseyin Kömür yazdı “Benim çocukluk yıllarım, 70, 80'li yıllarda 20 yaşındaki genç dahi küçük bir hatasında yüzü kızarırdı, mahcubiyet yaşardı. “


Malum, İtalyan restoran şefinin oğlu öldürülmüş ve basına yansımıştı.

Dün ki haber şöyle.

"Kadıköy'de, İtalyan restoran şefinin 15 yaşındaki oğlu Mattia Ahmet Minguzzi'nin bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin tutuklanan iki çocuk şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 24 Ocak'ta Minguzzi'nin arkadaşlarıyla Kadıköy'deki tarihi salı pazarında dolaştıkları sırada, suça sürüklenen çocuklar U.B. (15) ve B.B. (15) ile karşılaştıkları..."

Dün bizim şehrimizde yaptığımız haber ‘Tokat’ın Turhal ilçesinde 17 yaşındaki çocuk, sokakta tartıştığı çocuğu bıçaklayarak öldürdü.’

Peki, Yaş Gruplarına Göre Çocukların Ceza Sorumluluğu nasılmış?

"Çocuklar hakkındaki ceza yargılamaları, çocuk ceza mahkemeleri tarafından yerine getirilir. Çocuğun cezai ehliyeti mahkemenin çözmesi gereken en önemli hukuki uyuşmazlıktır.

Yaş küçüklüğü dikkate alınarak çocukların cezai ehliyeti üç grup halinde tasnif edilerek belirlenmektedir:

Oniki (12) Yaşından Küçük Çocukların Cezai Ehliyeti,

12-15 Yaş Grubundaki Çocukların Cezai Ehliyeti,

15-18 Yaş Grubundaki Çocukların Cezai Ehliyeti.

12 yaşından küçük çocukların cezai ehliyeti ve sorumluluğu mutlak surette yoktur."

70'li, 80'li, 90'lı yılların yani 20. yüzyıl çocukları ile 2000'li yıllar yani 21. yüzyıl çocukları aynı mı?

Fizikleri aynı mı?

Duyguları aynı mı?

Dijitale, bilgiye ulaşımları aynı mı?

Hayatı yaşamışlıkları aynı mı?

Benim çocukluk yıllarım, 70, 80'li yıllarda 20 yaşındaki genç dahi küçük bir hatasında yüzü kızarırdı, mahcubiyet yaşardı.

Konuşmasında, davranışlarında ölçü vardı.

Köyde yaşayan şehirde yaşayandan fazlaydı.

Ya bugün?

Herşey tersyüz.

Bugün 15 yaşındaki çocuk aile içi küçük tartışmada, destekle, babasını 112'ye ihbar ederek evden uzaklaştırma almasına kadar süreci takip edebiliyor.

Bugün aile içinde anne, baba edilgen hale geldi, sabreder, dişini sıkar hale geldi.

Bugünün dünyasında gençler 18 yaşına gelene kadar yeme, içme, gezme, her türlü hazzı tatmada doyum noktasına ulaştı.

Motor, mobilet kullananların önemli kısmı 18 yaş altı. Dolayısı ile trafik kazalarında taraflardan birisi  18 yaş altı.

Alkol, uyuşturucu, kavga, cinayet...

Taraflardan birisi 18 yaş altı.
 
Çetelerin kullanmaya çalıştığı yaş grubunda yada cinayette tetikçi olarak kullanılanların, torbacı olarak kullanılanların yaşı 18 yaş altı!

Dün kadın yada erkekte evlilik yaş ortalaması 18-22 yaş aralığı iken şimdi 28-30 yaş aralığına çıkmış.

Hazzı ve sıkıntıyı erken yaşta çeken, doyuma ulaşan gençler evlenmeye mesafeliler.

Demem o ki, 40 öncesinin çocuk tanımı, tarifi, fiziksel, ruhsal, duygusal özellikleri ile bugününkiler çok farklı.

Zamana, şartlara, bilgiye ve diğer ihtiyaçların teminine ulaşıma, olgunlaşma durumuna göre de tanımlar, kavramlar, sınıflandırmalar değişmeli.

Çocukların cezai ehliyette yeni bir sınıflandırmaya sokulması önemli.

Kanaatim ne diye sorarsanız?

Günümüzde, 15 yaş üzeri gençler,  cezai ehliyette çocuk tanımından çıkartılmalı.

Yasalardaki, mevzuattaki tanımlar, kavramlar, sınıflandırmalar hemen revize edilmeli dolayısı ile cezai ehliyetlerde değişmeli.

Yasama görevi kimin?

Milletvekillerinin.

Asli görevleri, tali görevleri değil.

Haftanın 3 günü de değil 5 günü çalışarak, vekillerin asıla yönelmelerinde fayda görüyorum.

Vesselam.