Dünya kamuoyunun da şahit olduğu günümüzde gözyaşı, şiddet ve sistematik bir insanlık suçu olarak nitelendirilen soykırımın en yoğun yaşandığı yer, kuşkusuz Gazze Şeridi’dir.
7 Ekim 2023 tarihinden itibaren İsrail’in Gazze’ye yönelik sürdürdüğü saldırılar, özellikle kadınlar ve çocuklar açısından ciddi can kayıplarına yol açmıştır. Gazze’deki hükümete bağlı Medya Ofisi’nin Mart 2025 tarihli açıklamasına göre, bu süreçte yaklaşık 18.000 çocuk ve 12.365 kadın yaşamını yitirmiştir.
Ayrıca, İsrail’in 19 Ocak 2025’te yürürlüğe giren ateşkesi 18 Mart’ta ihlal etmesiyle başlayan yeni saldırı dalgasında, yalnızca bir ay içinde 595 çocuk ve 308 kadın daha hayatını kaybetmiştir.
Bugün itibarıyla, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı toplamda 53.939’a ulaşmıştır. Yaralı sayısı ise 122.797 olarak bildirilmiştir. Bu veriler, Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından kamuoyuyla paylaşılmıştır.
Buna karşın, bazı uluslararası
gözlemciler gerçek can kaybı sayısının resmi rakamların çok üzerinde olabileceğini öne sürmektedirler. Buna göre Ekim 2023 ile Haziran 2024 tarihleri arasında şiddet nedeniyle yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısının 64.000’i aşmış olabileceği ifade etmektedirler. Her geçen gün bu sayı artarak devam etmektedir.
Yine son günlerde Ulusal basında yer alan haberlere göre, Bir yardım kuruluşu;
adı altında
insanları bir araya topluyorlar, İsrail için resmen hedef yapılıyor.
İsrail de bu yardım kuruluşunun bir araya topladığı insanları şeytanın bile aklına gelmeyecek bir soykırım türü ile bomba yağdırarak katletmektedir.
Gıda Krizi ve İnsani Durum
Gazze’de yaşanan gıda krizi, Ekim 2023’te başlayan çatışmaların ardından derinleşmiş ve büyük bir insani felakete dönüşmüştür. İsrail’in uyguladığı yoğun abluka, insani yardımların girişini engellemesi ve bölgedeki temel altyapının tahrip edilmesi sonucunda milyonlarca kişi temel gıda maddelerine ulaşmakta ciddi zorluklar yaşamaktadır.
2023 yılı itibarıyla Gazze, dünyanın en ağır gıda krizlerinden birini yaşamaktadır.
Bu insani trajediye rağmen, uluslararası toplumun büyük bir bölümü sessizliğini sürdürmektedir. Hemen hergün masum insanların yaşamını yitirdiği, temel insani ihtiyaçlara dahi ulaşılamadığı bir ortamda bu sessizlik, küresel vicdanın zayıflığı olarak değerlendirilmektedir.
Vicdani Bir Çağrı!!!
Gazze’de yaşananlar, yalnızca belirli bir coğrafyanın dramı değil, aynı zamanda tüm insanlığın vicdanını sınayan bir trajedidir. Açlık, yoksulluk ve savaşın gölgesinde yaşam mücadelesi veren bir halk, her gün bir başka yıkıma uyanmaktadır.
Çocukların titreyen sesleri, annelerin çaresiz bakışları ve babaların dimdik ama kederli duruşları, insanlık onuruna yönelik güçlü bir çağrıdır.
Fiziksel olarak uzak olunsa dahi, Gazze’deki acılar insanlığın ortak hafızasında derin izler bırakmaktadır. Bu makale, yaraları sarmaya yetmese de, sessiz kalmamanın ve vicdani bir duruş sergilemenin önemine dikkat çekmek amacıyla kaleme alınmıştır.
Unutmamak ve unutturmamak, insan olmanın temel gerekliliklerindendir.
Cenab-ı Hak'kın şu İlahi Fermanı mutlak surette tecelli edecektir !!!!!!!!!
"SAKIN ALLAH'I ZALİMLERİN YAPTIKLARINDAN HABERSİZ SANMA! ALLAH, ONLARI ANCAK GÖZLERİN DEHŞETLE BAKAKALACAĞI BİR GÜNE ERTELİYOR "
(İbrahim Suresi Ayet 42)