Tokat’ta partilerin adayları açıklandıkça il, ilçe ve belediyelerde de isimler konuşulmaya başlandı.

Reşadiye’de, Yeşilyurt’a kaç gündür görüştüğüm yada mesajlaştığım kişiler çok bilinçliler.
Ak Parti ve MHP adat tanıtım toplantılarını gerçekleştirdikten sonra seçmen adaya neye göre oy veriyor diye düşündüm.

Tokat’ta seçmen yönelimlerinde parti mi aday mı daha ağır basıyor?

Büyükşehirlerde particiliğin tercihleri etkilediği aşikâr ya Tokat’ta.

20004’te başlayan Recep Tayyip Erdoğan rüzgârı 20024 seçimlerinde halen etkili mi?

Siyaset bilimi “oy verme davranışı” ve genel düzeyde seçim çalışmalarına ilişkin çok sayıda bilimsel araştırma bulunmasına rağmen yerel seçim politikası ve oy verme davranışı üzerine çalışmaları yakın takip ediyorum.

Artık seçmen kimsenin cebinde değil!

Yerel seçimde sosyal ve ekonomik değişkenlikler büyük etki edecek.

Seçmene göre partilerde siyaset yapanlar ne tam dindar, ne sağcı ne solcu ne de milliyetçi.

Buna göre de seçmenlerin duruşu da değişiyor.

Partilerde taban kayması ve değişkenliğini son 10 yılda daha net görebiliyorum.

2004’te başlayan kütüğü koysak kazanır mantığı 2014 geldiğinde yanlış olduğu anlaşıldı. Yerel yönetimdeki siyasetçiler seçmeni değil kendisini siyaset arenasında tutan güce hizmet etti.

Adayları güçlü, çalışkan olan şehirler gelişir şehir sakinleri mutlu olurken, adayların zamanlarını yerel yönetimin gücü zevki sefaya ayıranların şehirleri maalesef çok gerilerde kaldı.
Tokat bunun en büyük örneklerinden.

2019 geldiğinde ise artık aday profilleri üzerinde siyasi partiler dururken, seçmende oy verecekleri adayı iğnenin deliğinden incelercesine masaya yatırdılar.

2014 ve 2019’da baba, anne sözü daha itibarlı idi. Nedeni anane ve babalar 90’lı yılları yaşamış ve o günlerin korkusu üzerine de çocuklarını yönlendiriyorlardı.

2004 seçimlerine geldiğimizde siyasi arenada koşturan anne ve babalar zor dönemleri unutup siyasetin sağladığı konfor alanlarında yaşıyorlar.
Çocuklarına zor zamanları anlatacak bir örneklikleri de kalmadı.


Gençlerin eğitim seviyesi artıkça da kendi kararlarını rahat verecek duruma geldiler.
Anne babalarını da rahatlıkla ikna edebilecek durumdalar.

Ve biliyorlar ki, Yerel seçimler sahip olduğu dinamikler ile genel seçimlerden oldukça farklı. Seçmenler yerel seçimler ile sadece yerel yöneticileri değil, aynı zamanda bir karar organı olan belediye meclis üyelerini, il genel meclis üyelerini ve yaşadıkları mahallelerdeki muhtarları da seçiyorlar.

Partiye göre karar verenler belli bir yaşın üstünde kaldı artık.

Adayı dinliyorlar, takip ediyorlar ve bire bir tanışmak istiyorlar.

Oğlum, kızım bizim adayımız şu demek bu bilinçte zor gözüküyor.

Benim 30 yıllık mesleki ve siyasi tecrübeme göre de, Belediye seçimlerinde partizanlık olmaz.

Her aklı başında Tokatlı kendisine hizmet edecek olan ve başarısını ispatlamış siyasetçilere oy vermeli.

Yerel seçimlerden sonra çok büyük bir toplumsal kırılma bekliyorum.

Ekonomik, sosyal, kültürel, eğitim gibi konular artık sos veriyor.
İnsan kaynakları çok fazla olan ülkemizde her beş yılda bir aynı kişilerin idareci olarak seçilmesi yada atanması milletimizin üzerinde büyük yük oluşturuyor.

Siyasetçileri sürekli seçme ve onların peşinden koşma dönemi sırıtıyor fazlası ile.
Devam edecek.

Saygılarımla