İş hayatında birçok insan ile karşılaşıyoruz. Kimileri aile büyüklerinden dolayı doğuştan şanlı. Hayata 10-0 önde başlıyorlar. Birileri de var ki; amansız bir mücadele, zor şartlar, sabır ve gözyaşı ile bir noktaya ulaşıyor. Tırnakları ile kazıyarak iş dünyasında yer alıyorlar. Geldikleri yeri asla unutmayanlar sürekli irtifa alıyor. Sözleri senet hükmünde. Belirli ekonomik koşullarda zora düşseler bile; Rabbin yardımı ile tekrar büyümeye devam ediyorlar.

  1998 yılında ufak çaplı işler ile risk alıp, Tokat’ta bugün bin beş yüz civarında daire yapan kadim dostum İbrahim Bülbül'den bahsetmek istedim. Geçen hafta üçgen kahve karşısında yeni başlattığı inşaata uğradım. Çay içip sohbet ettik. Bu noktaya gelmek için verdiği hayat mücadelesi beni derinden etkiledi.

Yokluğu gören bir insanın tek şansı başarılı olmaktır, dedi. Büyük bir azim ve kararlılık içinde başından geçen üzücü olayları anlattı.

 Karşısına çıkan büyük engel ve kötü niyetlere rağmen " Ya sabır..." diyerek Allah'a sığındığının altını çizdi.

Tokat'ta istihdam oluşturan, insanlara ekmek vesilesi olan İbrahim beyi tebrik ettim.

O hiç bir zaman at arabacı Şehri Emminin oğlu olduğunu unutmadı.

 Servetin büyük bir imtihan olduğunu çok iyi bilen bir insandı.

İbrahim Bülbül'e ve kıymetli evlatları Ferhat ve Berat beye başarılar dilerim.

Yolları açık olsun.

Ferhat ve Berat beyde en az babaları kadar tevazu sahibi.

Kimseye tepeden bakmayan, işlerinin peşinde pırıl pırıl gençler.

İş hayatlarında çok daha ilerlerde olacaklarına eminim.

Etrafta temiz yürekli, mücadeleci ve iyi niyetli inanmış yürekler görebilmek; bizi de ziyadesiyle mutlu etti.