Çok şey derler de, neden bir şey olmaz diye kimse araştırmaz.

Belki de çok şey olmuşlardan bir şey olmamıştır Tokat’ımızda!

Tokat’ın kaderi maalesef halen bir kuru ekmek bilesiniz.

Geçim deri, çocuklarını okutup, kendi yaşadığı kaderi çocukları yaşamasın gayreti.

Peki çocuklarını okutmak isteyen Tokat, gerçekten okutmuş mu?

Okutamamış.

Eğitim karnemiz çok zayıf.

Eğitim yöneticileri ve öğretmenler farkında değil ama, bu karne sizin!


Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 Ulusal Eğitim İstatistikleri, Tokat’ın eğitimdeki vahim durumunu çarpıcı ortaya koymuş.

570 bin 721 kişilik 6 yaş ve üzeri nüfustan 12 bin 521’inin okuma yazma bilmemesi, şehrimizin temel eğitimde büyük bir krizle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

Sorunu saklıyoruz.


Ortalama eğitim süresi yalnızca 8,4 yıl ile Türkiye ortalamasının altında kalırken, en büyük eğitim grubu 144 bin 337 kişiyle ilkokul mezunlarından oluşuyor.

“Tokat’tan neden bir şey olmaz?” sorusunun cevabı, bu acı tablonun satır aralarında yatıyor.


Tokat’ta her üç kişiden birinin ya sadece ilkokul mezunu ya da hiçbir eğitim kurumunu tamamlamamış olması, şehrin potansiyelini zincirleyen en büyük engel.

Tokatlılar gurbete gidince neden kapıcı, inşaatçı, alt yapı işlerinde çalışıyor sebebi bu!

Tokat’ta 59 bin 960 kişi okuma yazma biliyor ancak herhangi bir okul bitirmemiş.

Lise ve dengi meslek okulu mezunları 123 bin 726 ile önemli bir kitle olsa da, yükseköğretime geçiş oranı içler acısı: Yüksekokul veya fakülte mezunu yalnızca 77 bin 106, yüksek lisans mezunu 8 bin 484, doktora sahibi ise sadece bin 570 kişi.

Bu rakamlar, Tokat’ın nitelikli insan gücü üretme kapasitesinin alarm verici derecede düşük olduğunu ortaya koyuyor.

Şehrimizde ki eğitim düzeyi, adeta ilkokul seviyesinde sıkışıp kalmış.


Eğitim şart derler ama bizde Eğitim ilkokul.

Ve eğitim bir bölgenin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasının temel taşı.


Ancak Tokat’ta okuma yazma bilmeyen 12 bin 521 kişinin varlığı, temel eğitimin bile hâlâ erişilemez olduğunu gösteriyor.

İlkokul mezunlarının baskınlığı, mesleki ve teknik eğitimin yetersizliği ve yükseköğretime geçişin sınırlılığı, şehrin yenilik, teknoloji ve katma değerli üretim gibi alanlarda rekabet edememesinin temel nedeni.

Bu tablo, “Tokat’tan neden bir şey olmaz?” sorusuna acı bir yanıt veriyor: Eğitim sistemindeki bu yapısal sorunlar, şehrimizin potansiyelini köreltiyor ve genç nesilleri geleceksiz bırakıyor.

Vali, belediye başkanı, milletvekili yada şehrimin insanını önemsemeyen atanan bürokratlar durum bu.
Nasıl bir şehri yönetiyorsunuz bilesiniz diye yazdım.

Gurur duyabilir misiniz bu tablo ile.

Tokat’tan bir şey olur mu?

Tokat’tan, Tokatlıdan her şey olur.

Şehir, ancak nitelikli ve donanımlı bir insan gücüyle potansiyelini kullanabilir.

Zaman, laf üretme değil, karnımız tok çünkü boş laflara.


Vesselam.