2019 yerel seçimlerini değerlendirdiğimizde ortada 2 ihtimal var: Birincisi muhalefet partili belediye başkanlarının seçim vaatlerini samimiyetle yerine getirmesi. Fiziki, iktisadi ve sosyal anlamda vatandaşı tatmin edip seçim bölgelerine hizmet etmeleri ve gönülleri kazanmaları.

İkinci ihtimal ise davulun sesinin uzaktan hoş gelmesi sözünü doğrulayacak olan koltuğa oturunca kendilerinden beklenen verimi gösterememeleri. Zira bir çoğu markalaşmış ve alt yapı sorunları çözülmüş şehir ve ilçeleri devraldılar. Taş üstüne taş koyabilmek için çok çaba göstermeleri lazım. Bu konuda ne kadar yetkin ve etkin oldukları daha önceki olumsuz sonuçlanmış tecrübeleriyle muamma ise de, ben yine de iyi niyetimi muhafaza etmek istiyorum.

Gönül ister ki hem iktidar partisi hem de muhalefet partileri halkın verdiği mesajı doğru okusun ve gereğini yapsın. Çok samimiyetle söylüyorum ki seçmenlerin laiklik, şeriat, vesayet gibi konularda baskıcı ya da yeraltına ve mafyaya kapı açmış partilere yönelik korkularının boşa çıkması en büyük temennim. Diğer taraftan da partilerinin genel başarısından nemalanıp ahbap çavuş ilişkilerinden medet uman ve neredeyse pabucunu dahi pusulaya yazmaya yeltenenlerin bu hegemonyalarının seçmende tepki oluşturduğunu farketmeleri artık elzem olmuştu .

Ülkemizde siyasetin en temel sorunlarından biri de yapıcı bir muhalefetin olmaması. Eğer muhalif partiler belediyecilikte başarılı olursa ülkemizin hasret kaldığı siyaseti de nihayet işletiyor olacağız. Bu sayede söylemlerle değil, eylemlerle rekabet dönemi başlayacak. Birlik ve beraberliğimizin düşmanlarımız haricinde kimseye zararının olmayacağı muhakkak. Dün Ekrem İmamoğlu mazbata alırken Chpli bir arkadaşımın yaşadığı sevincin 5 yıl boyunca sürmesini, o anda boğazı düğüm düğüm olan herkesin 5 yıl sonra bu sevinçten pay almasını diliyorum. Bizimle aynı düşünmeyen akrabamız, iş arkadaşımız, bakkalımız, doktorumuz her kim varsa hepsiyle sevgi ve saygı çerçevesinde yaşamaya ihtiyacımız var.

Bu arada makam odasının kapısını sökmek, işe bisikletle gitmek gibi hareketleri ise samimi bulmadığımı belirtmek isterim. Yönetimde adalet, ehliyet, liyakat ve samimiyet sağlandığı sürece şeffaflık zaten kendisini gösterecektir. Yöneticilerimizin en iyi araçlarda, en rahat odalarda görev yapması beni hiç rahatsız etmiyor; tabii ki sorumluluklarını da en iyi şekilde yerine getirdikleri sürece.

Bu vesile ile belediye yönetimlerinin önümüzdeki süreçte genel seçimlere ve CB seçimlerine yatırım için şirinlik maskesi takacak olan değil, samimiyetle ve özveriyle çalışacak olan başkan ve tüm idarecilerine başarılar diliyorum.