Tokat'ta seçim yaklaşırken artan seçim araçları, harcamalar ve gürültü kirliliği vatandaşların sabrını zorluyor. Ekonomik kriz ve toplumsal ihtiyaçlar ışığında, alternatif kampanya yöntemleri üzerine bir tartışma başlatıyor.

Seçim dönemleri, her şehirde olduğu gibi Tokat'ta da kendine has bir hareketlilik getiriyor. Seçim otobüsleri, afişler ve sloganlarla donatılmış araçlar şehrin dört bir yanını kaplıyor. Bu durum, trafiği olumsuz yönde etkileyerek günlük hayatı zorlaştırıyor. Tokat'ın dar sokakları ve zaten problemli olan trafik akışı, seçim araçlarıyla daha da karmaşık hale geliyor. Siyasi partiler ise araç sayısı ve araçları park ettikleri konum itibariyle bir yarış içerisindeler. 

Seçim yaklaştıkça otobüs ve tırların sayısı artıyor

Tokat'ta, seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte, belediye başkan adayları ve genel başkanların fotoğraflarıyla süslenmiş araç sayısı artıyor. Şehrin her köşesinde, her kavşakta ve yol kenarında aynı manzarayla karşılaşıyoruz: Seçim otobüsleri ve tırlarıyla dolu. Zaten problemli olan trafik durumumuz, bu araçların park edilmesiyle daha da olumsuz bir hale geliyor. Şehir içi trafikte büyük araçların girmesi yasak olmasına rağmen, seçim otobüsleri serbestçe dolaşıyor. Tırların dorseleri ise gelişi güzel park edilmiş durumda. Peki ya bir araç, bu park halindeki seçim aracına çarparsa sorumluluk kimde?

Araç giydirmeleri için harcanan para Utku bebeğe ilaç olabilirdi

Diğer yandan, bu araç giydirmelere harcanan paralar da dikkat çekiyor. Ekonomik sıkıntıların yaşandığı, deprem sonrası zorlukların henüz üstesinden gelinememiş olduğu bir dönemde, bu görüntüler pek de hoş karşılanmıyor. Seçim için harcanan bu paralar, SMA hastası Utku bebek gibi ihtiyaç sahiplerine katkı sağlayamaz mıydı?

Seçim araçları oyunuzu etkiler mi?

Seçim araçlarını gören vatandaşlar, bu çokluğun veya gösterişin oy tercihlerini nasıl etkileyeceğini sorguluyor. Harcanan milyonlarca lira, bir cana umut olabilirken, Utku bebek için gerekli olan yüzde 20'lik bir miktar bile zorlanarak toplanıyor. Peki, partiler bir araya gelip, seçimde pankart ve araç giydirmeyi bırakma konusunda ortak bir karar alsa kötü mü olurdu? Elbette hayır, bu durum Türkiye'ye örnek bir davranış olurdu. Ancak, maalesef demokratik yollardaki bu tür yenilikçi çalışmalar henüz hayata geçmiş değil.

Seçim araçlarından yükselen ses

Gürültü ise başka bir sorun. Billboardlar, otobüs durakları ve ağaçlar adayların yüzleri ve partilerin sloganlarıyla kaplanıyor. Seçim otobüsleri, şehir merkezinde dolaşarak trafiği daha da karmaşık hale getiriyor ve yüksek sesle müzik çalarak halkı rahatsız ediyor. Bu durum, geleneksel seçim kampanyası yöntemlerinin ne kadar yaygın olduğunu gösterirken, aynı zamanda modern çağın gerekliliklerine ve insanların beklentilerine ne kadar uzak kaldığını da ortaya koyuyor. Tokat'ta seçim atmosferi, trafiği, ekonomiyi ve günlük yaşamın kalitesini etkileyen önemli bir diğer konu. Vatandaşların, daha sessiz, daha az maliyetli ve toplumsal ihtiyaçlara duyarlı bir seçim kampanyası arzuladığı açık. Umarız bu sesler, gelecek seçim dönemlerinde daha fazla dikkate alınır.

Tasarruf edilerek kaynaklar toplumsal projelere aktarılabilir 

Tokat'ta ve Türkiye'nin dört bir yanında seçim kampanyalarını yeniden düşünme zamanı geldi. Partiler, daha az maliyetli ve toplum yararına olan kampanya yöntemlerine yönelebilir. Belki de, kampanya harcamalarını sınırlayıp, tasarruf edilen kaynakları toplumsal projelere aktararak, gerçek bir değişim yaratabilirler.

Tokat'ta başlayan bu tartışma, umarız ki tüm ülkeye yayılarak, daha bilinçli ve duyarlı bir seçim kampanyası anlayışının önünü açar. Seçimler, sadece politik bir yarış olmaktan çıkıp, toplumsal sorunlara duyarlı, yenilikçi çözümler üreten bir platforma dönüşebilir.