Tokat'ın Erbaa ilçesinde yaşanan patlamada 1 kişinin ölümü 5'i jandarma 6 kşinin yaralnadığı olayda WhatsApp'ta paylaşılan ve dehşete düşüren fotoğraflar gündem olmuştu. Bu patlama sadece fiziksel zararlarla sınırlı kalmayıp, WhatsApp üzerinden yayılan bazı rahatsız edici görüntülerle kamuoyunun dikkatini çekmişti. Erbaa'daki meslektaşlarımızdan İbrahim Uğur'un gündeme getirdiği o fotoğraflar için Cumhuriyet Savcılığınca soruşturma başlatıldığı bilgisini aldık.
Gündeme taşındı, soruşturma başladı
Bu olayın ardından, Erbaa'da görev yapan gazeteci İbrahim Uğur, konuyu gündeme taşıyarak önemli bir adım attı. Uğur, hastane içinde çekilen bu görüntülerin ardından bir yazı kaleme aldı ve bu yazının yankıları büyük oldu. Yazısının ardından ifadeye çağrılan Uğur, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, başsavcılığın konuyu araştırmak üzere harekete geçtiğini ve resmi bir soruşturma başlatıldığını duyurdu. Uğur, "Güzel bir gelişme. Hassasiyetle konunun araştırılacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Ne demiştik?
Sosyal medya ve halk arasında hızla yayılan bu tür görüntüler, basın etiği ve toplumsal hassasiyetler açısından önemli bir sorgulama konusudur. Basın mensupları, hangi görüntülerin yayınlanıp yayınlanmayacağına dikkat ederken, basına 'çekmeyin' uyarıları yapılmasına karşı istenmeyen görüntülerin çekilip paylaşılmasına nasıl izin verildiği merak konusu olmuştu.
Eline telefon alan olay mahallinde veya hastanede
Erbaa'daki patlama, sadece fiziksel hasarlar ve kayıplarla kalmayıp, aynı zamanda medya etiği ve sorumlulukları konusunda da ciddi bir tartışma başlatmıştır. Basın mensupları, özellikle bu tür durumlarda, görüntü ve bilgi paylaşımı konusunda hassasiyet gösterirken, eline telefon alanın çekim yaparak paylaşması akıllarda soru işareti bırakmıştı.
Bu tür olaylar, toplumun bilgiye erişim hakkı ile bireylerin mahremiyet hakları arasındaki hassas dengeyi koruma ihtiyacını bir kez daha gündeme getiriyor. Erbaa'daki soruşturma, bu dengeyi sağlama konusunda atılan adımların bir göstergesi olarak önem taşımaktadır.
İnsanları derinden sarsan o fotoğraflar...
Bu tür görüntülerin yayılmasının, mağdurun yakınları üzerindeki etkisini düşünmek bile insanı derinden sarsıyor. Bir anda, WhatsApp üzerinden dolaşıma giren fotoğraflarla karşılaşan bir eş, çocuk, anne, baba veya diğer akrabalar... Onların, sevdiklerinin böylesine acı bir durumda olduğunu görmeleri, tahmin edilemez derecede acı ve üzüntü yaratıyor. Bu tür hassas durumlarda, haber değeri taşıyan olayların yayınlanması sırasında gösterilen özen ve etik standartların sosyal medyada da gösterilmesi büyük önem taşıyor.
